İSTANBUL (AA) - MAŞALLAH DAĞ - Pluxee Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Eda Uluca Özcan, 2025'i veri ve teknolojiyi merkeze alarak çalışan deneyimini derinleştirdikleri bir yıl olarak tamamladıklarını, 2026'da ise KOBİ'ler ve yapay zeka odaklı projelere yoğunlaşacaklarını belirtti.

Pluxee Türkiye, 'Çevik Dönüşüm Yılı' ilan ettiği 2025'te, taşıt tanıma sistemlerinden esnek yan hak platformlarına kadar geliştirdiği dijital çözümlerle hizmet altyapısını güçlendirdi. Bu süreçte çalışan deneyimini teknolojiyle destekleyerek büyüyen Pluxee, 2026'da ise odağına yapay zekayı aldı.

Şirket, yeni yılda mevcut veri havuzunu yapay zeka teknolojileriyle işleyerek işverenler ve KOBİ'ler için daha kişiselleştirilmiş ve öngörülebilir bir ekosistem oluşturmayı planlıyor.

AA muhabirine şirketin 2025 yılı performansını ve 2026 hedeflerini değerlendiren Özcan, esnek yan hakların artan önemi ve dijitalleşmeyle yeniden tanımlanan iş dünyasında dönüşümün merkezinde yer aldıklarını söyledi.

Bu yıl güçlü bir büyümenin yanı sıra çalışan deneyimini iyileştirmeyi ana gündem maddelerinden biri haline getirdiklerini aktaran Özcan, '2025, çalışan deneyimi alanında çıtayı yükselttiğimiz, veri ve teknolojiyi merkeze alarak Türkiye'de çalışan deneyimi odağını daha da derinleştirdiğimiz bir yıl oldu.' dedi.

- 'Geniş bir ekosisteme sahibiz'

Özcan, Pluxee'nin dünya genelinde 37 milyonun üzerinde kullanıcıya, 500 binden fazla kurumsal müşteriye ve 1,7 milyonun üzerinde üye iş yerine dokunan geniş bir ekosisteme sahip olduğunu, bu durumun hem büyük bir sorumluluk hem de çalışan deneyimini dönüştürmek için güçlü bir fırsat sunduğunu vurguladı.

Bu doğrultuda çalışanları daha iyi anlamak için araştırmalar yürüttüklerini kaydeden Özcan, 'Tasarladığımız yeni nesil çözümlerle işverenler ve çalışanlar için 'Çalışanı Mutlu Eden Dünya' vizyonunu somut adımlarla güçlendirdik. Bu adımların bazılarını, sektörde ilk biz gerçekleştirdik.' diye konuştu.

Bu yıl, Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) ile uyumlu 'Pluxee Yakıt' çözümünü hayata geçirdiklerini kaydeden Özcan, şunları söyledi:

'Hem bireysel hem de ticari araç faturalarını tek seferde kolayca ödeyebilmeyi mümkün kılan yeni altyapı sayesinde şirketlere zaman tasarrufu, maliyet avantajı, operasyonel kolaylık ve daha yüksek filo ve akaryakıt yönetimi verimliliği sağlıyoruz. Böylece işverenler çalışanlarına yakıt yardımı sunarken, yüzde 66'ya varan vergi avantajı elde edebiliyor. Opet, Petrol Ofisi ve Total işbirlikleriyle, Türkiye'nin 81 ilinde binlerce noktada UTTS uyumlu yönetim imkanı sunarak, hem şirket operasyonlarını optimize ediyor hem de çalışanlara somut bir fayda sunuyoruz.'

Platin Global 100 Ödülleri sahiplerini buldu
Platin Global 100 Ödülleri sahiplerini buldu
İçeriği Görüntüle

Bu yıl teknoloji projelerine öncelik verdiklerini aktaran Özcan, müşteri deneyiminden çalışan davranışlarına, üye iş yeri etkileşimlerinden içgörü üretimine kadar birçok alanda verinin kendilerine anlattıklarını öngörüye dönüştürmek için teknolojiden ve yapay zekadan yararlandıklarını dile getirdi.

Özcan, vizyonlarının en güçlü örneklerinden birinin, geliştirdikleri yapay zeka tahminleme modeli olduğuna işaret ederek, 'Bugün yüzde 90'ın üzerinde doğruluk oranına sahip modelimiz sayesinde 100'ün üzerinde farklı veriyi anlamlandırabiliyor, insan eliyle yorumlanması mümkün olmayan davranış kalıplarını tespit edebiliyoruz.' ifadelerini kullandı.

Yaklaşımlarının, sahip oldukları veriyi iş stratejileri için kritik içgörülere dönüştürmeyi, müşterilerin gelecekteki yükleme ve etkileşim eğilimlerini öngörerek onlara doğru zamanda doğru değeri sunmalarını sağladığını ifade eden Eda Uluca Özcan, satış, pazarlama ve müşteri deneyimi ekiplerinin reaktif bir yönetimden proaktif bir değer ortaklığına geçerek, müşterilere 'özel dokunuşlarla' planlama imkanı tanıdığını aktardı.

- 'Bugünün çalışanı, işin hayatına eşlik etmesini bekliyor'

Gelecek yılın çalışan deneyiminde küresel ölçekte yeni bir döneme işaret ettiğini vurgulayan Özcan, şöyle devam etti:

'Çalışanlar artık yalnızca temel faydalar değil, kişiselleştirilebilir, esnek, refahı artıran ve gelişimi destekleyen çözümler talep ediyor. İşverenlerle çalışanlar arasında bu yeni dengede köprü kurmak ve yan hak dünyasını zenginleştirmek, 2026 stratejimizin merkezinde olacak. Pluxee olarak, 10 ülkeden 8 bin 700 çalışanın katıldığı Ipsos işbirliğiyle 'İş Dünyasında Bağlılığın Yeni Tanımı' adlı kapsamlı, küresel bir araştırmamız da bu dönüşümün çerçevesini çiziyor. Görüyoruz ki, çalışan bağlılığı artık eski tanımların çok ötesinde, sürekli değişim içinde. Bugünün çalışanı, işin hayatın geri kalanından kopuk bir alan olmasını istemiyor, eşlik etmesini bekliyor. İşte, bu nedenle araştırmada ortaya koyduğumuz 'Dengeli Bağlılık' kavramı, geleceğin iş gücü dinamiklerini anlamak için önemli bir referans noktası.'

Özcan, yaptıkları araştırmanın sonuçlarına göre, Türkiye'de çalışanların yüzde 35'inin işi hayatının merkezine koyduğunu, bu oranın gelişmekte olan ülkelerde yüzde 19 seviyesinde kaldığını kaydetti.

Çalışanların yüzde 58'inin 'Elimden geldiğince çok çalışırım.' dediğini aktaran Özcan, şu değerlendirmelerde bulundu:

'Bu aidiyet, artık koşulsuz değil, merkezinde net bir beklenti var. Emek verdikleri kurum tarafından değer görmek, takdir edilmek ve desteklenmek. Bizim de odağımızda, çalışan-işveren arasında bir köprü kurarak bu beklentiyi işverenlere aktarmak, etkili şekilde yönetmelerini mümkün kılacak çözümler geliştirmek ve fayda sunduğumuz dikeyleri çeşitlendirmek var.'

- 'KOBİ'ler için çalışmalar yapacağız'

Eda Uluca Özcan gelecek dönemde KOBİ'lere sağladıkları faydayı artırmaya yönelik çalışmalar da yapacaklarını, Türkiye'de üye iş yerlerinin yüzde 80'inden fazlasını oluşturan KOBİ'ler için hem dijitalleşmeyi hızlandıracak hem de iş hacmini artıracak kurgular geliştirdiklerini anlattı.

Kullanıcı deneyimi tarafında vizyonlarını yalnızca yan haklarla sınırlamadıklarını vurgulayan Özcan, sözlerini şöyle tamamladı:

'Çok daha geniş bir çalışma yaşamı perspektifiyle hareket ediyoruz. Çalışanların beklentilerini daha iyi anlayan, kurum ve çalışan arasındaki bağı derinleştiren, refahı merkeze alan bir deneyim tasarlıyoruz. 2025 bizim için 'Çevik Dönüşüm' yılıydı, 2026 ise 'Yapay Zeka Dönüşüm' yılı olacak. Teknolojiyi, veriyi ve geniş ekosistemimizin gücünü kullanarak çalışanlara, işverenlere ve KOBİ'lere daha fazla değer sunan, çalışan deneyiminin dijital dönüşümünde standartları yükselten bir yaklaşım ortaya koyacağız. 2026, yalnızca gelişmek için değil, çalışma yaşamını daha insan odaklı, esnek ve sürdürülebilir bir geleceğe taşımak için önemli bir adım olacak.'

Kaynak: AA