Sosyal medyada dolaşırken Fransız düşünür. Yazar Albert Camus’tan bir alıntı dikkatimi çekti. Şöyle demiş üstat:
“Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız orada insanların nasıl öldüğüne bakın.”
Bizim ülkeye de nasıl da cuk oturuyor bu söz. Acıyla yoğrulan bu topraklarda ölüm doğallığından soyunmuş yoksullar emek insanları çocuklar ve gençler için sıradanlaşmıştır. Düşünsenize yalnızca bir yılda bebek,  çocuk, kadın ölümlerinden, faili meçhul toplu cinayetlerden kaç cenaze kalkıyor bir biri ardına. “Vatan için ölmek de var/ fakat hakkın yaşamaktır” der bir şairimiz. Ne zaman ölüm yerine insanları yaşama, yaşatma sunan iktidarlar gelirse su ülkeye işte o zaman barış, kardeşlik, sevgi yeşerir. Ölüm yeniden doğallığına bürünür. Değerini bulan insan hayata gülümsemeyi öğrenir.
Türkiye dün yeni bir rejime ayak attı. Başkanlık sisteminin ne getirip götüreceğini göreceğiz hep birlikte. Unutulmamalı ki rejim yurttaşların yüzde 48’inin karşı oyu dikkate alınmadan yüzde 52 oyla değişti. Parlamento yenilense de sağ partilerden hızlı bir transfer hareketlerinin başlayacağının işaretleri var. Ana muhalefet ne yazık ki her zaman yaşadığı iç çekişmelerle bu dönemde de AKP’nin değirmenine su taşımaya devam edecektir. Kendilerine sosyal demokrat diyen ama seçim ittifakını sol partilerle değil sağ ve İslamcı partilerle yapan, HDP’nin ve Kürtlerin adını ağzına almaktan ürken, laiklikten gittikçe uzaklaşan CHP kanımca siyaset tarihindeki miadını tamamlamıştır. Tedavülden kalkma zamanı gelmiştir. Türkiye’nin;  parlamenter demokrasiye, Cumhuriyete, laikliğe, insan haklarını, hukukun üstünlüğünü öne çıkaran, ayrımcılığa hayır diyen, eşitlikçi, emek kesimi odaklı bir siyasi partiye gereksinimi vardır. Ve bu er geç gerçekleştirilecektir.
Yazımı yine bir şiirle sonlamak istiyorum. Bir süredir hastalıklarla boğuşan değerli şair, gazeteci dostumuz Refik Durbaş’a acil şifa dilerken onun “Çırak Aranıyor” şiirini sizlerle paylaşıyorum.
 
 
Elim sanata düşer usta
Dilim küfre, yüreğim acıya
Ölüm hep bana
Bana mı düşer usta?
Sevda ne yana düşer usta
Hicran ne yana
Yalnızlık hep bana
Bana mı düşer usta?
Gurbet ne yana düşer usta
Sıla ne yana
Hasret hep bana
Bana mı düşer usta?