Ailelerin tepkisine, uzmanların itirazına rağmen yapımı süren Karadeniz Ereğli’deki ‘özel eğitim kampüsünü’ aileler mahkemeye taşıyor.

DİLEK GEDİK YAZI DİZİSİ (KISA DALGA'DA YAYIMLANDI)

Karadeniz Ereğli’de tüm engel grubundan özel gereksinimli öğrencilerin aynı çatı altında toplanacağı haberine karşı özel çocukların aileleri hukuk mücadelesine hazırlanıyor. Hali hazırda devlet okullarında bulunun özel eğitim sınıflarının da kapatılacağı duyumları üzerine harekete geçen veliler, uygulamanın ulusal ve uluslararası mevzuata ve ilgili yönetmeliklere aykırı olduğu gerekçesiyle velisi oldukları özel gereksinimli öğrencilerin eğitim öğretim gördüğü özel eğitim alt sınıflarının kapatılmaması için dava açacak.

Ailelerin bir diğer başvuru mercii ise Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu olacak. 2018’de KHK ile kurulan ve Cumhurbaşkanı tarafından atanan 11 üyeden oluşan Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na “Ayrımcılık yasağı” ihlalinden zarar gördüğü iddiasında bulunan her gerçek ve tüzel kişi başvurabiliyor.

TİHEK, AİHM’i hatırlatmıştı

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun 4 yıl önce yayınladığı “Otizmli Çocukların Eğitim Hakkı ve Yasağı Raporu”nda da şu uyarılar yer alıyor:

“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi uluslararası metinlerde defalarca yer bulan eğitim hakkının kullanılmasında evrensellik ve ayrım gözetmeme temel esaslarının önemini kaydetmektedir. Mahkeme, kaynaştırma modelli eğitimin bu temel esasları sağlamak için en uygun araç olarak kabul edildiğini vurgulamaktadır. AİHM’e göre ulusal makamlar, yaptıkları seçimlerin, aralarında otizmli çocukların da yer aldığı hassasiyeti yüksek olan gruplar üzerindeki etkileri hususunda özellikle ihtiyatlı olmalıdırlar.

Otizmli çocuklar gibi özel eğitim gereksinimleri olan öğrencilerin eğitimlerine ilişkin genel esaslar ise temel olarak 573 sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ve 2018 yılında güncellenen ‘Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’ ile düzenlenmiştir. Ulusal mevzuatımız uluslararası mevzuata paralel bir biçimde içermeci eğitim ilkelerini benimsemiş ve özel eğitim ihtiyacı olan bireylerin her tür ve kademedeki eğitimlerini kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla sürdürmelerinin esas olduğunu kabul etmiştir.”

TBMM’nin 400 sayfalık raporu beklemede

TİHEK ile aynı tarihlerde çalışmalarını tamamlayarak Meclis Başkanlığı’na 400 sayfalık bir rapor sunan “Down Sendromu, Otizm ve Diğer Gelişim Bozukluklarının Yaygınlığının Tespiti ile İlgili Bireylerin ve Ailelerinin Sorunlarının Çözümü İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu” öneri ve uyarıları da hala tozlu raflardaki yerini koruyor. Türkiye’nin bir çok ilinde şikayetlerini de yerinde inceleyen ve onlarca uzman dinleyen Meclis Araştırma Komisyonu, özel gereksinimli çocukların eğitimine başlıca şu tespitlerde bulunmuştu:

“- Özel eğitim öğretmenlerinin her tür ve kademede eğitim vermesi esas olup alandaki özel eğitim öğretmeni yetersizliği nedeniyle ücretli ve sertifikalı öğretmenler görevlendirilebilmektedir. Millî Eğitim Bakanlığına bağlı resmî eğitim kurumlarında görev yapan rehberlik ve özel eğitim alanı öğretmenlerinin yıllar ve iller bazında dağılımı aşağıdaki tabloda yer almakta olup halen 20.103 özel eğitim öğretmenine ve 6.696 rehberlik öğretmenine ihtiyaç olduğu bildirilmiştir.

YASAK DESTEK GÖRDÜ, YETERLİ PARK ALANI İSTEĞİ YASAK DESTEK GÖRDÜ, YETERLİ PARK ALANI İSTEĞİ

- Komisyon görüşmelerinde kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitimlerine devam eden birçok öğrencinin kaydedildiği eğitim kurumlarında oryantasyon ve sosyal kabul çalışması yapılmadığı, olağan gelişim gösteren öğrenciler ve ailelerinin bu öğrenciler hakkında yeterince bilgilendirilmediği, ailelerin eksik ya da yanlış bilgileri yüzünden olumsuz tutum ve davranışlar sergiledikleri ifade edilmiştir.

- Ayrıca sınıf ve alan öğretmenleri ile yöneticilerin özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin özellikleri ile eğitsel, sosyal, duygusal vb. ihtiyaçları hakkında yeterli düzeyde bilgi, beceri ve tutuma sahip olmadığı dile getirilmiştir.

- Okul yönetimlerine, öğretmenlere, olağan gelişim gösteren öğrenciler ve ailelerine özel eğitim ihtiyacı olan çocukların olağan gelişim gösteren çocuklarla aynı eğitim kurumlarında eğitim almalarının hak temelli fırsat eşitliği olduğunun açıklanarak, bilgilendirilmeleri gerektiği ifade edilmiştir. Bilgilendirmenin de tek başına yeterli olmayacağı, eş zamanlı olarak sosyal kabul çalışmalarının da yapılması gerektiği belirtilerek, bu bağlamda etkileşimde bulunabilecekleri fırsatlar oluşturulmasının önemi de vurgulanmıştır. Müzik, resim, beden eğitimi gibi bazı derslerin birlikte yapılması ya da düzenlenecek etkinliklerde çocuklara görevler verilerek onlara olumlu yaşantılar kazandırılmasının mümkün olabileceği ifade edilmiştir.”

Hepsi görevden alınmıştı

1.5 yıl önce görevden alınan Karadeniz Ereğli İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Aksoy, özel eğitim kampüsü ile ilgili şu açıklamayı yapmıştı:

“2022 yılı ilçemiz için eğitim yatırımları adına altın bir yıl oldu. Milli Eğitim Bakanlığınca ilçemize 4 anaokulu, 2 ilkokul ve Türkiye’ de ikincisi yapılacak olan tüm özel eğitim kademelerini tek çatı altında toplayan içerisinde anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise, meslek lisesi, açık ve kapalı spor salonları, uygulama evleri, hobi bahçeleri, müzik ve dil konuşma odaları, teknoloji tasarım laboratuvarları, eğitim atölyeleri, konferans salonu, yemekhane, veli dinlenme ve etkinlik alanları bulunan çok donanımlı Özel Eğitim Kampüsünü ilçemize kazandırmış olacağız. Çocuklarımız her şeyin en güzelini hak ediyor. İlçemize hayırlı olsun. Bakanımız Sayın Prof. Dr. Mahmut Özer olmak üzere Valimiz Sayın Mustafa Tutulmaz’a, Kaymakamımız Sayın Mehmet Yapıcı’ya ve İl Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Züleyha Aldoğan’a Ereğli eğitim ailesi adına şükranlarımızı arz ediyoruz.”

Eski İlçe Milli Eğitim Müdürünün “şükranlarını arz ettiği” yöneticilerden bugün görevde kalan tek isim Ereğli Kaymakamı Mehmet Yapıcı. Geçen süre içinde sadece ilçe milli eğitim müdürü değil Milli Eğitim Bakanı, Vali ve İl Milli Eğitim Müdürü de değişti.