Mutluluk aranmaz ? bulunmaz da Yaşanır düşünmeden öylesine Bırakılır beden ılık bir nehre Mutluluğun tarifini vereyim mi size? Derin derin bir nefes çekin önce Dikin gözlerinizi masmavi semaya sonra Fırlatın bakışlarınızı bembeyaz bulutlara (grileşmeden) Kartallarla paylaştığınız gökyüzüne Martılarla dans ettiğiniz mavi denize Saklambaç oynadığınız yemyeşil bodurlara Selam söyleyin mutluluk adına Adını koyamadığınız, buram buram toprak kokan İyot kokan, aşk kokan O nefis havayı çekin içinize bir daha, bir daha, bir daha Mutlulukla randevulaşın herhangi bir köşe başında Beyaz bir gül takın yakanıza Sakın geç kalmayın ertelemeyin mutluluğunuzu Kahkahalar atın hayata, inadına, inadına, nispet yaparcasına İçinizde mezat salonu kurun Kalbinizden binlerce kelebek uçurun Midenizde sirk kurun filler koşturun Ruhunuzda nergis demetleri Altı su alan herby?niz Çocukluğunuzun geçtiği evin arka bahçesine gidin Saklambaç oynayın kendinizle Sevinin sobeleyin kendinizi, bir ikizinizi Hem ebe olun, hem mutluluğa gebe ki Kendiniz doğurun bebeği Uçurtmalar kaçırın güneşe Balonlarınız kovalasın kuşları Peşi sıra isli camdan bakın koca parlak kırmızı topa Kafa atın akasya ağacının alt dallarına Hortumla ıslatın birbirinizi baştan aşağı Zinciri atmış bisikletten yağdan eldiven yapın bileklerinize kadar Belki bir daha o eldivenleri giymek için çok geç Kim bilir... Elinize geçirdiyseniz de sakın bırakmayın Mutluluğa yakasından yapışın sıkı sıkı Avucunuzu çok açarsanız kaçacak gibi Çok sıkarsanız ölecek gibi Yani kelebek gibi, benim gibi Ama yine de uçup gitmesindense Sıkın avucunuzu ki kaçamasın Asılın kanadına şen kuşların Güneş babanın faytonunu ödünç alın Hediye fırlatın yukarıdan yoksul çocuklara Çiçekler saçın mutsuz sokaklara Kocaman gülümsesin ara yollar Yansın pırıl pırıl lambalar Altında genç aşıklar öpüşsün Banklarında ihtiyarlar sevişsin Sözler ve gözler anlamını kaybetsin Mutluluk parlaklığında Avuç avuç saçın sevgiyi Mutluluğu tarif edebilir misiniz bana Ben edemem yaşarım Hissederim Coşarım kabuğuma sığamam, sığışamam... Bulutları görünce yağmur için Kuşları görünce mevsim için sevinirim Aşkın kokusunu duyunca da kendim için Duyabilince sesini müziğin Dans eder pabuçlarım durduramam Durdurmam zaten bırakırım onlar dans ederler Ben ritim tutarım ellerim patlayana kadar Ve hala aşka inandığımca inanırım sonsuz Yaşayabildiğimce yaşarım Kovalayabildiğimce kovalarım Ta ki yorgun düşüp dizlerimin üstüne çökünce Sıkı sıkı yapışmışız bir kere bırakmam Siz de bırakmayın, Mutluluk elimizde Mutluluk içimizde (Sevgimizi verebileceğimiz o kadar çok şey var ki ) Ne neşeli bir barda, ne romantik bir parkta, ne de lüks bir restoranda... mutluluk sana en yakın olduğum anda?