Zonguldak’ım gelişiyor, güzelleşiyor, kalkınıyor, insanları da sosyalleşiyormuş. ( ! )

Hadi ya!

Gerçekten mi?

Doğduğum tarih olan 1955’den bu yana Zonguldak’tayım. Önce Üzülmez, Sonra Terakki, Sonra Ontemmuz, Sonra, Gazipaşa, Tekrar Terakki, Ondan sonra Yeşil mahalle, tekrar Ontemmuz ve ardından yine en başa dönerek şu anda Üzülmezdeyim. Çeşitli semtlerde ikamet ederek ömrümün 56 yılını Zonguldak’ta geçirdim.  Zonguldak’ın geliştiğini, Zonguldak’ın güzelleştiğini, insanların sosyalleştiğini aksilik ne ise ben bir türlü göremiyorum. Yani; Zonguldak’ın daha da geriye gittiğini görüyorum.

Size “ Ah ah bizim zamanımızda var ya “

Deyip eski günleri yad etmek de istemiyorum.

Ama O günleri hatırlatmadan da geçmek istemiyorum asıl konuya.

Zonguldak fazla değil bundan 30 -40 sene önce daha lüks, daha gelişmiş, daha sosyal ve daha çok çevreci idi.

O zamanki adı ile E.K.İ. şimdiki adı ile Türkiye Taşkömürleri Kurumu( TTK) nın varlığını hiç inkâr etmeyelim. Sosyal tesisleri, sinema salonları, park ve bahçeleri, Okullara, camilere, ulaşıma verdiği hizmetleri, kantinleri, tenis kortları, plajları…

Peki ya şimdi?

TTK küçülmüş, çalışan sayısı 60 binlerden 10 binlere inmiş, Birçok Genel Müdürlük ve Baş Müdürlükler başka şehirlere kaydırılmış,

Şehir kaderine terk edilmiş kısacası…

Zonguldak deresi hala kokuyor,

Şehrin göbeğinde hilkat garibesi gibi duran lauvar yıkıntısı gözlerimize batıyor.

Kadırga yokuşu tabir ettiğimiz yolda hala trafik sıkışıyor.

İnsanlar yaya kaldırımında zor yürüyor

Şehrin Ankara girişi olan Gök göl tünelinden şehir merkezinin içine kadar, teneke ve baraka evler, Derme çatma çarpık binalar.

Daha sayayım mı?

Say say, ekle, ekle bitmez… Çürük çarıklar, yıkık dökükler, kokular, pislikler, mendeburluklar, nemelazımcılıklar.

Ben şahsen bu iğrençliklerden midesi bulanan, öğürecek bir yetkili arıyorum.

Mesela kadırga yokuşundan çıkarken, asmadan geçerken ya da lavuarın çevresine bakarken iğrense,  rahatsız olsa. Midesi bulansa, böğür böğür kussa. Yıkıla yakıla öğürse ve  “ Ne lan bu dese “

Ve sonra Masaya yumruğunu Vursa

“ Yeter Zonguldak’a ihanetimiz “ dese

Ve Sonra ‘da İstifasını verip çekip gitse

Yerlerine de kusmayacak, iş yapıp övünecek, insanları güldürecek, Zonguldak’ı kalkındıracak birisi gelse…

“ İşte Ben yetkiliyim  “ dese

Ve beni kimse bu rüyadan uyandırmasa