Hele şükür döndün yine yeniden aramıza. hoş geldin hoş.. Sefalar getirdin dost. Özlemiştik. Sensiz olmuyor güzellikler. Seninle oynaşıyor muhabbetler. Neydi o yaşadıkların öyle? Yaşama sıkı sıkı sarıldığını ilan edişlerin. ?Mutluluğu duysun dünya? diye bağırışların. Gün sayma hayallerin. Ya işte böyle. Ne bileceksin ki! Kim ne bilebildi. Anlayabildi. Görebildi. Herkes bu mutluluğun önünde eğilebilmek için kanat oldu. Rüzgar olup sırtına yel oluverdi. Yıldızlar yol gösterdi. Sevgi yağmurları da ışık. Dedim ya ne bileceksin? Bilemezsin. Kim evet kim tahmin edip de bilebildi. Bilemedi kimse. Herkes alkış tuttu. Kırkı çıkmamış bebek bile kahkahalar attı. Yollar yakın, uzaklar yakına geldi. Senin gibi sevgi yüklü birinin sevgisini leblebi gibi fiske atanların elinde oyuncak olacağını bin defa düşünsek aklımıza asla getirmezdik. Seni işlettiler. Seni bilinen oyunlarıyla tuzağa düşürdüler. Seni ruhsal rahatsızlıklarına ilaç diye kullanmaya kalktılar. Seni sömürdüler. Seni içtiler. Seni isterik kahkahalarını atabilmek için kullandılar. Seni bilmem kaç numara verdiklerini bilemediğim tablo diye ?aptallar? albümüne kapak yaptılar. Seni yolların müdavimi yaptılar. Seni gecelere tutsak ettiler. Seni üç kuruşluk uçukluklarına yem yaptılar. Sen elbette bunu bilemezdin. Doğaldır be güzelim. Kör olmuştun. Göremiyordun gerçekleri. Olabilir. Sakın ola ki utanma. Sevgini söylediğin ve umutlarını anlattığın dağlara taşlara karşı mahçubiyet yaşama. Sen sevdin. Sevmek ayıp mı? Sevmek dünyanın en güzel olayı ve gerçeği. Dünya böyle anlamlı. Sevgiyle yıkanmalı. Umutlar aşklara kucak açmalı. Sen bu tertemiz gerçeği yakaladığını sandın sadece. Altında iki kuruşluk çıkarcılık yattığını bilemezdin. Senin kararlı ve dik duruşunun karşısında ezildiklerini de göremedin. İnsanlığı böyle hafife düşürenler de olmasa, güzel insanlığın kıymeti olmazdı ki. Zavallılık bunlar arkadaş. Senin sevgine ihanet edenler zavallı. Daha ağır sözleri sen diline almaz ve konuşmazsın biliyoruz. Sen farklısın. Sen uygar bir insanın nasıl olması gerektiğini vurguladın. Bu duruşu gösterdin. Anlamadı. Anlayamadılar. Çünkü iş sevgi değildi. Sevgisiz bir hareketin altından çıkar çıktı. Sevgi öldü, sevgisizlik kazandı. Kazananlar mutlular. Ganimet ellerinde. Bozdururlar ve harcarlar. Oh be!.. İyi ki aldatıldın. İyi ki duygularınla oynadılar. İyi ki bu basit ve iğrenç tuzaklarına düşmedin. Ya öyle olsaydı. Yeni bir av bulup O?nu da söğüşleme planlarını öğrenseydin. Ya o zaman ne yapardın? Korkunç bir durum. Bu olaylar bir sınavdı dostum. Onca ağır duygusal yıkıma rağmen çizgini bozmadın. Kırıp dökmedin. Küfür etmedin. Sadece hep ?sevdim? dedin. Sevgini kurtarmaya çabaladın. Sevgin için kurduğun mutluluk vadisinde bekledin. Gelmedi. Oyunu anlayabildiğinde de ?peki? diyerek sildin tüm gerçekleri. Çevirdin yaprağı. Şimdi önünde bembeyaz sayfa var. Tek bir leke de yok. Geridekileri unut. Değmezmiş. Şimdi??. Canının canı olabilmek için bekleyene elini uzat. O yalancı değil. Duygularla oynamadı. Maddiyat gibi bir beklenti içinde de değil. Yani insan. Sevgiye aç ve sevgisini sunmaya da hazır. Bir nefes kadar yakın. Tek sen ?gel!? de. O senin. Sen de O?sun?