ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİN İPTALİ
Fikret İLKİZ
CHP ve DSP?den 113 Milletvekili 26.02.2008 tarihinde Anayasa Mahkemesine iptal davası açarak, 23.02.2008 günlü, 26796 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 09.02.2008 kabul tarihli 5735 sayılı ?Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun?un 1 inci ve 2 inci maddelerinin ?iptalini? veya ?yok hükmünde? olduklarına karar verilmesini ve dava sonuçlanıncaya kadar da değişiklik kanununun yürürlülüğünün durdurulmasını talep ettiler.
İptali veya yok hükmünde olduklarına karar verilmesi istenen, 5735 sayılı Anayasa?da değişiklik yapan Kanun?un 1 ve 2 nci maddeleri şöyledir:
?Madde 1 ? 7.11.1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrasına ?bütün işlemlerinde? ibaresinden sonra gelmek üzere ?ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında? ibaresi eklenmiştir.
?Madde 2 - Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 42 nci maddesine altıncı fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
?Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yükseköğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez. Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir.?
Açılan iptal davasının gerekçesini ise şöyle özetlemek mümkündür:
5735 sayılı ?Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun?un 1 ve 2 nci maddelerinin, Anayasanın 2 nci maddesinde ifade edilen Cumhuriyetin niteliklerini, Anayasanın 10 ve 42 nci maddelerine yaptıkları eklemelerle dolaylı bir biçimde değiştirmiştir. Bu değişiklik Anayasanın 4 üncü maddesinde belirtilen ?laik hukuk devleti olma ve Cumhuriyet ilkelerini değiştirme yasağına? aykırıdır. Anayasa Mahkemesi, Anayasanın 4 üncü maddesinin yasakladığı bir alanda, Anayasanın vermediği bir yasama yetkisinin kullanılması suretiyle yapılan bu Anayasa değişikliklerinin ?yok hükmünde? olduğuna veya değişikliğin iptaline karar vermelidir.
Ancak Anayasa Mahkemesi tarafından iptal talebi karara bağlanana ve Anayasa Mahkemesinin kararı yürürlüğe girinceye kadar geçecek süre içinde bu Anayasa değişiklikleri yürürlükte kalırsa, Türkiye Cumhuriyetinin temel niteliklerini yitirmesine, başkalaşmasına yol açacak; bu değişikliklere dayalı olarak bir takım kanunların yapılmasına imkân tanınmış olacaktır. Bu süre içerisinde türban ve benzeri dinî inançlı giysiler hızla kamu hizmetlerinden veya yükseköğrenim hakkından yararlananlar arasında yayılarak, kamu yönetimine taşınacak; dinî amaçlı giysi eksenindeki toplumsal bölünme, ayrımcılık, kutuplaşma, etki ve baskı süreçlerinin kontrol edilemeyecek boyutlara ulaşması söz konusu olabilecektir.
Bu durumun ise kamu düzenini, toplum huzur ve beraberliğini giderilmesi mümkün olmayacak ölçülerde zedeleyeceği ortadadır. Bu nedenle dava sonuçlanıncaya kadar sonradan giderilemeyecek böylesi zarar ve tehlikelerin önlenmesi için, ayrıca Anayasa değişikliklerin ?yürürlüklerinin durdurulması?na karar verilmesi de istenmiştir.
Türkiye, Anayasa Mahkemesinin önce yürürlüğü durdurma kararını ve sonra da esas kararını bekliyor?
Yorumlar