Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) 2025 Sedat Simavi Ödülleri’ne değer görülen gazeteci, sanatçı, karikatür, edebiyat, spor ve bilim insanları 11 Aralık 2025 Perşembe günü Burhan Felek Konferans Salonu’nda saat 14.00’te düzenlenen törende ödüllerini aldı. Tören Atatürk, silah ve çalışma arkadaşlarıyla, haber peşinde koşarken ölen, öldürülen gazetecilerin anısına yapılan saygı duruşuyla başladı.Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Vahap Munyar açılış konuşmasında şunları söyledi:
“Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin kurucu başkanı Sedat Simavi adına verilen ödüllerin 49’uncusunda sizlerle bir arada olmaktan büyük bir onur duyuyoruz. Kurucu başkanımız Sedat Simavi, yalnızca bir gazeteci değil; mesleğin omurgasını oluşturan ilkelere ömrünü adamış bir isimdir. Bağımsız ve bağlantısız gazetecilik anlayışı, bizlere bıraktığı en kıymetli mirastır. Onun “Kalemine daima efendi kal; uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır; sakın satma.” sözleri, bugün de rehberimiz olmaya devam ediyor. Sedat Simavi’yi, basın dünyasına vereceği daha pek çok katkı varken, 11 Aralık 1953’te kaybettik. Ancak onun gösterdiği hedef, çizdiği yol ve savunduğu değerler, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin bugün hâlâ üzerine titrediği temel ilkeleri oluşturmaktadır.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, kurulduğu günden bu yana sadece bir meslek örgütü değil; basın özgürlüğünün, meslek etiğinin, dayanışmanın ve toplumsal hafızanın koruyucusu olmuştur. Cemiyet gazetecilik değerlerinin aşındırılmasına karşı dururken aynı zamanda yeni kuşak gazetecilere yol gösteren önemli bir okul olmayı da sürdürmektedir. Bizler, bu anlayışla; basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünü savunmaya, eleştirel ve araştırmacı gazeteciliğin önünü açmaya kararlıyız. Halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkı için çalışmayı sürdürüyoruz. Gazetecilerin meslek etiğine uygun davranmasını, dayanışma içinde olmasını ve haksız yere gözaltına alınmamasını, tutuklanmamasını istiyoruz. Fiziksel saldırıların cezasız kalmamasını, gazeteciliğin suç değil, demokrasinin temel direği olduğunu her fırsatta hatırlatıyoruz. Ödüllere değer görülen herkesi yürekten kutluyorum. Özenli emekleri için Seçici Kurullarımıza teşekkür ediyorum.”
9 DALDA 18 ÖDÜL
Törenin sunuculuğunu üstlenen TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş; 11 Aralık 1953’te yaşamını yitiren TGC kurucu Başkanı Sedat Simavi adına konulan ödüllerin 49 yıldan bu yana sürdürüldüğünü belirterek “Ödüller; gazetecilik, radyo, televizyon, karikatür, edebiyat, sosyal bilimler, fen bilimleri, sağlık bilimleri ve spor dallarında veriliyor. Bu yıl da 3500’den fazla kuruluş, fakülte ve yayınevine adayları soruldu. Bu yıl 266 kişi ve eser ayrıca 5 takım aday oldu. Bu yıl 9 dalda 18 ödül verildi. Ödüllere başvurular her yıl artıyor. Meslektaşlarımızla dayanışma içinde özgür gazetecilik yapacağımız günlere dair umudumuzu çoğaltıyoruz” dedi.
GAZETECİLİK ÖDÜLÜ ŞARDAN’IN OLDU
Tolga Şardan T24 İnternet haber sitesinde 22 Kasım 2024, 14 Ocak, 16-20 Mayıs, 3 Haziran 2025 tarihlerinde yayımlanan “Dorukhan Büyükışık cinayeti dosyası” başlıklı haber dizisi ile ödüle değer görüldü. Tolga Şardan’a ödülünü TGC Başkan Vekili Doğan Şentürk verdi. Tolga Şardan ödülü aldıktan sonra yaptığı konuşmada
“İki yıl önce yine bu ödülü alırken gazeteciliğin geldiği noktayı konuşmuştuk. Aradan geçen sürede, mesleğimizin daha iyiye gittiğini görmek bir yana sürekli geriye gittiğine tanık olduk hep birlikte. Tüm olumsuzluklara karşın, kamu menfaatini sağlamak amacıyla sahada ve mutfakta çalışan meslektaşlarımızın olduğunu, gazetecilik yapmak isteyen meslektaşlarımıza kol kanat geren, haklarını savunan meslek örgütlerimizin varlığını bilmek güzel. Aldığım ödülün beni mutlu eden tarafı, jürinin, gazeteciliğin temel prensiplerinden ‘fikri takip’ ve ‘kamu yararına sonuç elde edilmesini’ takdir etmesi oldu. Bu durumun aynı zamanda hem adına ödül verilen merhum Sedat Simavi’nin yaşatılmasının, hem de genç meslektaşların dikkate alması gereken ‘dosya haberciliğinin örneği olması bakımından kıymetli olduğunu düşünüyorum. İki yıl önceki törende de aynı cümleyi kurmuştum; bu ödül hakkıyla gazetecilik yapan tüm meslektaşlarım adınadır.”
GAZETECİLİKTE ÖVGÜ PLAKETİ YAPIK’IN
Erdoğan Yapık Sabah Gazetesi’nde 27 Ocak 2025 tarihinde yayımlanan “Bit pazarında vahşet” başlıklı haberi nedeniyle övgüye değer bulundu. Erdoğan Yapık plaketini Seçici Kurul Üyesi ve Oksijen Gazetesi yazarı Sedat Ergin’den aldı. Erdoğan Yapık ödülünü alırken şöyle konuştu:
“TGC’nin bu prestijli ödülüne layık görülmek gazetecilik hayatımın en değerli anlarından biri. Haberimin konusu olan Mattia Ahmet Minguzzi’nin katledilmesi, o günden beri Türkiye’nin gündeminden düşmeyen olaylarından biri oldu. Bu haberi henüz Ahmet hayattayken, olayın üzerinden üç gün geçmişken kaleme aldım. Sabah Gazetesi olarak bu haberi kamuoyuna ilk kez duyurmanın gururunu yaşadık. Çünkü manşet haberimizle birlikte gündeme oturan bu olay, sosyal mecralara ve dijital medyaya ilginin giderek arttığı bir dönemde, ‘gazetecilik bitti’ söylemlerine rağmen, geleneksel gazeteciliğin hâlâ gündemi belirlediğini gösterdi. Mattia Ahmet’in acısını kendi evladımız gibi hepimiz yüreğimizde yaşadık. Böyle olayların bir daha yaşanmayacağı bir Türkiye ümidiyle bu ödülümü Mattia Ahmet’e ithaf ediyorum.”
RADYO ÖDÜLÜ BOYLA VE GÜVENDİ’NİN
Kerem Ali Boyla ile Yaz Güvendi, NTV Radyo’da 8 Mart 2025 tarihinde yayınlanan “Şehir Kuşçuları: Leylekler” adlı radyo programı nedeniyle ödüle değer görüldü. Kerem Ali Boyla Mazereti nedeniyle törene katılamadı. Kerem Ali Boyla'nın ve Yaz Güvendi’nin ödülünü Seçici Kurul Başkanı ve Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör ile TGC Yönetim Kurulu Üyesi ve Milliyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Pınar Aktaş verdi. Yaz Güvendi ödülü alırken duygularını şöyle dile getirdi:
“Şehir Kuşçuları programımızla ödüllendirilmiş olmak bizim için büyük bir mutluluk. Biz Şehir Kuşçuları’nda bir senedir aynı şehri paylaştığımız kuşları konuşuyoruz. Doğadan uzak kalmış insana yanındaki doğayı kuşlar ve sesleri üzerinden hatırlatmayı hedefliyoruz. Bu ödül bize, insanlar kadar bu gezegeni paylaştığımız diğer canlılardan da haberler getirmenin değerli olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.”
RADYO DALINDA ÖVGÜ PLAKETİ ALP’E VERİLDİ
NTV Radyo’da 13 Şubat 2025 tarihinde yayınlanan “Pencere: Dünya Radyo Gününde Hataylı Radyocular Anlatıyor” adlı radyo programı nedeniyle Zeynepgül Alp Övgü’ye değer bulundu.
Zeynepgül Alp’e Övgü plaketini TGC Genel Sekreter Yardımcısı Nuray Karagöz verdi. Zeynepgül Alp törende “Her ne kadar bizim için buruk bir yayın olsa da amacımız Hataylı radyocuların zor zamanlarda bile işlerine olan bağlılığını anlatabilmekti ve radyonun böyle zamanlarda ne kadar önemli bir araç olduğunu vurgulamaktı. Meslektaşlarımızın fedakârlıklarını anlattıkları bu bölüm bize ödül getirdi. Bu yüzden bu anlamlı ödülü Hataylı meslektaşlarımla paylaşmak istiyorum” diye konuştu.
TELEVİZYON HABERİ ÖDÜLÜ’NÜ YILMAZ-GÖKÇE ALDI
NOW TV’de 27 Ocak ve 24 Şubat 2025 tarihinde yayınlanan “Devletin Matbaasında Gri Pasaport Skandalı” ve “Gri Pasaport Skandalında Tutuklu Kalmadı” başlıklı haberi nedeniyle Halil Sadri Yılmaz ve Kazım Gökçe ödüle değer görüldü. Ödülü TGC Yönetim Kurulu ve Seçici Kurul üyesi Göksel Göksu verdi. Ödül alan gazeteciler duygularını paylaştı:
Halil Sadri Yılmaz: Tam 5 yaşından beri gazeteci olmanın hayalini kuruyordum. Annemin elini tuttuğum zamanlardı ve Uğur Mumcu Mahallesi’ne taşınıyorduk. ‘Uğur Mumcu kim’ diye sorduğumda bana onu anlatan ve farkında olmadan kalbime büyük bir meslek aşkı tohumu eken anneme teşekkür ediyorum. Bugün devletin matbaasında basılan gri pasaportları, hak edişi olmayan kişilere sattığı gerekçesiyle tutuklanan memur haberini yaptığım için burdayım. Suç her zaman vardı. Bundan 500 yıl önce yaşayan Fuzuli’nin şiirlerine bakarsanız da “Selam verdim rüşvet değildir diye almadılar” dizelerini görebilirsiniz.”
Kazım Gökçe: “Bu ödülü almaktan onur duydum TGC Seçici Kurulu’na teşekkür ederim. Bu ödül sadece benim değil özgürce haber yapmamızı sağlayan Now TV ailesinin. Ayrıca motivasyon ve sevgi kaynağım kızıma da armağan ediyorum.”
TELEVİZYON HABERİ ÖVGÜ PLAKETİ KARACAOĞLU- YAĞMUR’UN
Yeşim Karacaoğlu-Serhat Yağmur NOW TV’de 12 Mart 2025 tarihinde yayınlanan “Sen Beni Dolduruşa mı Getirmek İstiyorsun?” başlıklı haberi nedeniyle övgüye değer bulundu.
Yeşim Karacaoğlu ve Serhat Yağmur plaketini TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş’ten alırken şunları söyledi:
Yeşim Karacaoğlu: Biz gazeteciler kimseyi dolduruşa getirmek ya da sıkıştırmak için değil, gerçekleri görünür kılmak için çalışırız ve sorularımızı da bu çerçevede sorarız. Cumhurbaşkanına emekli ikramiyesiyle ilgili sorduğumuz soru da aslında basit ama hayati bir soruydu. Milyonlarca emeklinin geçim mücadelesini dile getiren bir soruydu. Ancak burada aldığım yanıt dar gelirli emeklide derin bir hayal kırıklığı yarattı. Cumhurbaşkanı ‘Beni dolduruşa mı getirmek istiyorsun, 3 binden 4 bine çıktı’ dedi. Bu ödülü, ‘biz de insan gibi yaşamak istiyoruz’ diyen tüm emeklilere adıyorum.
Serhat Yağmur: “Benim söylemek istediğim bir tek şey var, İnsanların haber alma özgürlükleri ellerinden alınmasın, bu en temel İnsan haklarından bir tanesi, basın özgürlüğüdür. Tek temennim tutuklu gazetecilerin serbest bırakılmasıdır. Bir de basına uygulanan akreditasyon uygulamasının artık son bulmasını istiyorum.”
BELGESEL ÖDÜLÜ ALAN SÖNMEZ: ÖDÜLÜ İNSANLIĞI SAVUNURKEN HAYATINI KAYBEDEN HERKESE İTHAF EDİYORUZ
Zümrüt Sönmez 6 Eylül 2025 tarihinde TRT 2’de yayınlanan TRT World yapımı “Zeytin Ağacının Altında” adlı belgesel programı nedeniyle ödüle değer görüldü. Ödülünü İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Akpolat’tan alan Zümrüt Sönmez “Belgeselimiz 6 Eylül 2024’te Batı Şeria’da, yasadışı yerleşimlere karşı dururken bir İsrailli keskin nişancı tarafından katledilen genç aktivist Ayşenur Ezgi Eygi’nin yaşamına odaklanıyor. Ne yazık ki kaybettiğimiz gün tanıdığımız Ayşenur’un kısa ama büyük hikayesini unutturmamak ve ailesinin büyük özveriyle sürdürdüğü adalet arayışına kendi tanıklığımızla katkı sunmak için yola çıktık. Bu ödülü, Ayşenur Ezgi Eygi’ye ve insanlığı savunurken hayatını kaybeden herkese ithaf ediyoruz” dedi.
KARİKATÜR ÖDÜLÜ ÜSTÜNDAĞ’A VERİLDİ
Metin Üstündağ Leman Dergisi’nde 29 Nisan 2025 tarihinde yayımlanan “Pazar Sevişgenleri” başlıklı bant karikatürü nedeni ile ödüle değer görüldü. Mazareti nedeniyle törene katılamayan Metin Üstündağ’ın ödülünü yerine Cebrail Okçu Karikatür Seçici Kurul Başkanı Hicabi Demirci’den aldı. Metin Üstündağ törene gönderdiği mesajda görüşlerini şöyle dile getirdi:
“Bu ödülü başta Cemal Nadir Güler, Oğuz Aral ve Gırgır Dergisi geleneğinden gelen tüm mizahçılar ve yüz binlerce mizah okuru ve en son da Leman Dergisi adına alıyorum çok teşekkür ederim. İyi ki vardık, iyi ki karşılaştık”
EDEBİYAT ÖDÜLÜNÜ ALAN ARAL: BU BÜYÜK ÖDÜLÜ ALDIĞIM İÇİN ÇOK MUTLUYUM
İnci Aral “Verda’nın Ölümü” adlı romanıyla ödüle değer görüldü. Ödülü Edebiyat Seçici Kurul Üyesi, TGC Başkan Yardımcısı İhsan Yılmaz verdi. İnci Aral ödülü alırken duygularını paylaştı:
“Sedat Simavi Ödülü, Türkiye'nin en saygın, en köklü edebiyat ödüllerinden biri. Bu büyük ödülü aldığım için çok mutluyum. Bana yazmakla geçen uzun, yalnız yıllarımı bir kez daha anımsattı. Böyle değerli ödüller bize yalnız olmadığımızı gösteriyor. Seçici kurula 50 yıllık yazı emeğimi değerlendirdikleri içim teşekkür ederim. Ülkemizdeki edebiyat ödüllerinin birçoğu toplumsal sorunlarımızın edebiyata da yansımasıyla eski önem ve değerlerini kaybettiler. Dilerim bu kayıplarımızı geri alabiliriz. Edebiyat kalplerimizi birbirine bağlayan görünmez bir köprü. Sedat Simavi Ödülü ise o köprünün bir ayağı olmayı onurla ve gururla sürdürüyor.”
SOSYAL BİLİMLER ÖDÜLÜNÜ KAZANAN DR. YILMAZ: HAKİKATI SAVUNMAK VE DÜŞÜNMEK BİZE GÜÇLÜ BAĞLARI KEŞFETMENİN YOLLARINI GÖSTERİYOR
“Sağın Kasveti: Otoriter Liderler ve Çalınan İsyan” adlı eseri nedeniyle ödüle değer görülen Dr. Zafer Yılmaz’a ödülünü Seçici Kurul Başkanı Prof. Dr. İlter Turan verdi. Dr. Zafer Yılmaz ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşmasında şu görüşlere yer verdi:
“Michel Foucault bizlere, hakikati savunmanın, sadece ‘gizlisiz, saklısız, sakınmasız’ bir şekilde doğruyu söylemeyi değil, aynı zamanda kendini ‘doğruyu savunmanın yükümlülüğü’ altına da sokmayı ve entelektüelin hitap ettiği kişiyle ve kişilerle ilişkisini ilgilendiren bir risk de almasını gerektirdiğini belirtiyordu. Türkiye gibi, giderek daha fazla ölçüde kapalı ve birbirine karşıt kanaat bloklarından oluşan bir kanaat toplumuna dönüşme tehlikesini barındıran ve hakikat mücadelesi karşısında baskının şiddetlendiği bir toplumda, kuşkusuz bu riskin boyutu da artıyor. Tüm bu risklerine rağmen hakikati savunmanın ve düşünmenin, aramızdaki güçlü ve kurucu bağları keşfetmenin yeni yollarını bizlere göstererek, bu tür ara dönemlerde cumhuriyetin sivil yeniden doğuşunun önünü açabilecek temel araç olduğunu da unutmamız gerekiyor.”
SOSYAL BİLİMLER ÖVGÜ PLAKETİNİ ALAN PROF. DR. ÖZCAN: ATATÜRK BİR AYDINLANMA REHBERİYDİ
Prof. Dr. Halil Özcan “İsmet Toto (1905-1937) Atatürk Hayranı Bir Arnavut Gencin Dünyası” adlı eseri nedeniyle övgüye değer bulundu. Övgü plaketini Türkiye Yazarlar Sendikası 2. Başkanı Mustafa Köz ile PEN Yazarlar Derneği 2. Başkanı Halil İbrahim Özcan birlikte verdi.
“Atatürk, esaret altındaki ülkelerin bağımsızlık lideri, geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerin aydınlanma rehberi ve daha iyi bir dünya özlemi duyan düşün adamları ve filozofların rüyalarını gerçekleştiren evrensel bir liderdir. Atatürk’ün bu özellikleri, 1930’larda Arnavutluk’u etkilemişti. Ülkesinde gençlik lideri, gazeteci, yazar ve çevirmen olarak tanınan, idealist ve devrimci ruhlu bir Arnavut genci olan İsmet Toto, İtalya ve Almanya rejimlerinin en güçlü olduğu dönemlerde bu ülkelerdeki rejimleri yerinde gözlemledi. Ancak ülkesinin sorunlarına çözümü, bu ülkelerin rejimi olan faşizm, Nazizm de değil, Kemalizm de buldu. 1935’te yazdığı Gazi Kemal Atatürk kitabıyla Kemalizm’i ülkesine model olarak sunduktan iki yıl sonra, idam edilip ölümsüz kılındığında, sadece 32 yaşındaydı. İsmet Toto’yu ve onun Gazi Kemal Atatürk adlı eserini, Türkiye’ye tanıtmak benim için 17 yıllık bir vefa borcuydu. Bu borcu yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyorum.”
FEN BİLİMLERİ ÖDÜLÜ ALAN DOÇ. DR. YAĞMURCUKARDEŞ: BİZİ İLERLETEN MERAK VE BİLME İSTEĞİDİR
Doç. Dr. Mehmet Yağmurcukardeş "Tek Katmanlı HfTe5'in Anizotropik Yapısal, Titreşimsel, Elektronik, Optik ve Elastik Özellikleri: Bir Ab Initio Çalışma" başlıklı çalışması nedeniyle ödüle değer görüldü. Ödülü Seçici Kurul Başkanı Prof. Dr. Önder Pekcan ile Seçici Kurul Üyesi Prof. Dr. Zafer Gedik verdi. Doç. Dr. Mehmet Yağmurcukardeş ödülünü alırken şöyle konuştu:
“Bilim, çoğu zaman uzun süren, dikkat ve kararlılık gerektiren bir süreçtir. Soruların cevaplarını bulmak için tekrar tekrar denemek, modellemek, ölçmek ve gerektiğinde başa dönmek gerekir. Bu süreç her zaman kolay değildir; fakat bizi ilerleten şey merak duygusu ve bilme isteğidir.
Bu çalışmalarda yalnız değildim. Birlikte çalıştığım öğrencilerime ve genç araştırmacılara teşekkür ediyorum; onların katkıları ve emekleri bu yolculuğun önemli bir parçasıdır. Ayrıca çalışma arkadaşlarıma ve kurumuma verdikleri destek için minnettarım.”
SAĞLIK BİLİMLERİ ÖDÜLÜ’NÜ ALAN PROF. DR. YILMAZ: ÇAPRAZ KARACİĞER NAKİLLERİNDE KÜRESEL ÖNCÜYÜZ
Törende Prof. Dr. Sezai Yılmaz “Çoklu Verici Değişimlerinin Boyut Uyumsuzluğunda Artan Rolü: İlk İki 5’li ve İlk 6’lı Çapraz Karaciğer Nakilleri” başlıklı çalışması nedeniyle ödüle değer görüldü. Ödülü TGC Başkanı Vahap Munyar ile Sağlık Bilimleri Seçici Kurul Üyesi Prof. Dr. Berrak Çağlayan Yeğen birlikte verdi. Ödülünü alırken yaptığı konuşmaya “Ülkemizin bu saygın ödülünün tarafıma verilmesini kararlaştıran sayın jüri üyelerine, TGC Başkanı ve yönetim kuruluna şükranlarımı sunuyorum” diyerek başlayan Prof. Dr. Sezai Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü:
“Organ bağışı ülkemizin en önemli sorunlarından biridir. Gelişmiş ülkelerdeki organ bağış oranlarının beşte birine sahibiz. Organ bekleyen hastalar için çözüm canlı vericilerle aşılmaktadır. Canlı vericisi olan hastaların da ancak 1/3’ü uyumlu vericilere sahiptir. İşte çapraz karaciğer nakli ile biz uyumsuz canlı donörü olan hastalara organ nakli şansı sunuyoruz. 2’li çaprazların yerine çoklu çaprazlarla daha fazla hastaya ümit olabiliyoruz. 4’lü, 5’li, 6’lı ve 7’li çaprazlar dünyada sadece Malatya İnönü Üniversitesi’nde yapılabiliyor. Tüm dünyada yapılan çapraz karaciğer nakillerinden daha fazlası Malatya’da gerçekleştirildi. Kısacası, İnönü Üniversitesi çapraz karaciğer nakillerinde küresel öncüdür.”
ASİL: OLİMPİYATTA ALTIN MADALYAYI KAZANMAK İÇİN ÇALIŞIYORUM
Bu yıl spor dalında Adem Asil “Avrupa Cimnastik Şampiyonu” olması nedeniyle ödüle değer görüldü. Adem Asil’e ödülünü Spor Seçici Kurul Başkanı ve Milliyet Gazetesi yazarı Attila Gökçe verdi. Adem Asil ödülünü alırken “Beni bu ödülü layık gören herkese teşekkür ediyorum. Olimpiyatta altın madalya almak için her gün daha çok çalışıyorum” diye konuştu.
SPOR ÖVGÜ PLAKETİ KURT’UN
Defne Kurt “Dünya Paralimpik Yüzme Şampiyonu” olması nedeniyle övgüye değer bulundu. Defne Kurt’a ödülü TGC Genel Sekreter Yardımcısı Uğur Güç verdi Defne Kurt konuşmasında şöyle konuştu:
“Sedat Simavi gibi Türk basınının ve düşünce dünyasının öncülerinden birinin adını taşıyan ödüle layık görülmekten büyük bir onur duyuyorum. Bugün burada sadece bir sporcu olarak değil, inancın, emeğin ve dayanışmanın temsilcisi olarak duruyorum. Paralimpik yüzme kariyerim boyunca nice zorluklarla karşılaştım. Ama hiçbir zorluk, hayal kurmaktan ve mücadele etmekten vazgeçirmedi beni. Kazandığım 5 altın madalya sadece birer başarı değil; engelleri aşmanın, birlikte mümkün kılmanın sembolüdür.”
Tören Kahve Dünyası’nın ikram, Dijital Basın’ın medya takip desteğiyle yapıldı. Toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.




