İçinde bulunduğumuz sosyal ve siyasal ortam tam bir kaos göstergesi! Aklı başında, sorumluluk duygusu ve ülke sevgisi olan herkes birbirine “Bu işin sonu nereye varacak?” diye soruyor. Eğitim, sağlık, ekonomi sorunları dağ gibi karşımızda duruyor. Hani bir zamanların Maliye Bakanı “Mart Şubattan iyi olacak, Nisan da Marttan iyi olacak, Mayıs zaten çok iyi olacak” diyordu ya… Şimdi sokakta, pazarda, okulda, hastanedeki vatandaş “Ocak Şubattan, Şubat Marttan, Mart da Nisandan iyiydi” diye söyleniyor. Kara kara bulutlar üstümüzde dolaşıyor. Siyaset dünyası şimdiye dek görülmemiş bir gerginlik içinde, toplumda yoğun bir kutuplaşma gözleniyor. Adaletin gözlerindeki bağ çoktan çözülmüş. Özetle kötümser olmak için tüm nesnel koşullar ortada.

Bu ortamda bize her zamanki gibi büyük Atatürk yol gösteriyor: “Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.”

Ben de bu karamsar ortamdan kurtulma duygusu içinde yazdığım şiiri okurlarıma sunuyorum:

Umutsuzluğa hayır!

Yıllanmış şarabım ben

Ama kimse içmiyor

Evim çıkmaz sokakta

Önünden kimse geçmiyor

Karamsar sanmayın sakın

Şafağın sökümü yakın

Yine güneş doğacak

Mutsuz insanlar artık

Alanlara koşuşacak

Çıkmaz sokağa girenler

Benim kapımı çalacak

Açtığım şişelerden

Kadehleri dolduracak

Birlikte karışacağız kalabalıklara

Kurtuluşu kutlayacağız

Kavuşacağız bayramlara

Kuvayı Milliye sevdasıyla

Geleceğe uzanacağız

Ve emek sofrasına oturup

Ekmeğimizi paylaşacağız

Yalanları dolanları

Karanlıkta kalanları

Yaşama zehir katanları

Af nedir bilmeyen tarihin

Çöplüğüne atacağız