Hoş geldin yaz!

Sıcak mı sıcak.

Nem her yıl olduğu gibi.

Buram buram,sırıl sıklam.

Herkes.

Herkes  gazete bile okumuyor.

Televizyon ekranlarına kilitleniyor.

Taaa,görmediğimiz Ankara'dan gelen haberleri dinliyor.

Gözünün önündekileri görmüyor.

Gerçeklerimizden uzak mı uzak!

Dinliyoruz.

İzliyoruz.

İnsanımızın enerjileri kullanılamaz durumda.

Çok acı.!

Arada bir yokluyorum.

Ne olacak bu durum?

Diye soruyorum.

Değişmeyen tek şey!

Herkes bilir.

Değişimin kendisidir.

Bilirlerde.

'Değişmez 'derler her şey için.

Anlarım onları!

Tuzu kurudurlar.

Değişmesin isterler hayatları.

Böyle gider bu devran derler.

Ütopyalar gerçeğe dönüşmez derler.

Aslında yerinde saydırırlar memleketi!

Sayıyoruz da.

Böyle gider mi?

!!!

"Kimseye etmem şikayet " şarkısını  severim.

Yine de  Rock'da kendimi bulurum.

Şebnem Ferah'ın  şarkıları süper.

 

"Mayın tarlasında dolaşıp durmuşum aşk sanıp da

Herkes arkamdan bağırmış kimseyi duymamışım

Savaş filmlerinde olurya yaralı yaralı devam etmişim

........

Mayın tarlasında yürüyüp durmuşum aşk sanıp da

Tel örgülerde durmamış bir delikten geçmişim

Herşey bana dur demiş kulağım darbe almış duymamışım

.....

Koşmuş düşmüşüm kalkmışım

.....

Bize birşey olmaz sanmışım

Hep sanmışım

.....

Bedenim sağlam bulunmuş; yüreğim paramparça

Mayın tarlası hayat.

Patlar mı bu kadar dikkatli yürürken mayın!

Yoksa ..

Patlar mı!

Sıcak mı sıcak.

Durgun hayat!

Herşey yerinde bekliyor gibi!

Duraklama devri gibi mi?

Çöküş gibi mi?

Yeni bir şeyleri beklemek gibi mi?

Sonuç olarak.

Sıcak mı sıcak.

Bunaldık.

Gözümüz kulağımız Ankara'da.