Ne demek “kanalizasyon patladı”!

Kanalizasyon diyor.

Ne için?

Tabi ki siyaset.

Suçlayacak ya!

Kötüleyecek ya.

*

Oysa, bu ülkenin pembe dizilere olduğu kadar “delikanlı Sadri” lerin hayatını da anlatan dizilere ihtiyacı var.

Ne oluyor oralarda?

Kim kiminle beraber?

Kim kimi kullanıyor?

Kim kimi söğüşlüyor?

Kim kimin ayakçısı?

Kim kimin karanlıklarının tetikçisi?

Vatan, Millet, Sakarya haplarını kimler içiyor?

Ve bu tezgahın rantı nasıl işliyor ve kime akıyor?

Bilmeli toplum.

Bilmesi için de, o sistemin açığa çıkması gerekiyor.

Neymiş o sistem?

Kanalizasyon!

*

İlk anda ucuz siyaset ifadesi olarak kabul ettiğim “kanalizasyon” sözcüğünün derinliğini sonradan keşfettim herkes gibi.

Dizileri izlemeye sabahın erken saatlerinde uyku tutmayarak kalkıp da devam edince gördüm ki, kanalizasyon hikaye.

Hafif!

Yetersiz!

Çürümüş.. çürümüş… çürümüş sistem!

Vah bize!

*

Bu konuda herkes konuşup en uç noktalara kadar uzanan yorumları sıralarken ben mi susacağım?

Susmam!

Var benim de görüşüm.

Diyorum ki, bu çürüme iyiye işaret değil.

Büyük bir devlet adamının dediği gibi, tuğla meselesi.

O tuğla bir çekilirse, vay ortalığın haline.

Ortalığı b.. getirmeyen bir tek il, ilçe, belde köy kalmayacak.

Kokacak her şey!

*

Vay benim güzel ülkem var.

Memleketim.

Taşı toprağı cennet olan memleketim.

Senin nasıl da ırzına geçmişler ve geçiyorlar da gıkın çıkmamış.

Niye?

Niye bağırmadın da uyanığım diye hava basıp tepemizden inmeyenleri silkeleyip atmadın?

Neden gerçek vatansever ve hiçbir kirli işe karışmayan “Ey Türk Gençliği”ni uyandırmadın?

*

Dizi devam ediyor!

Siz sakın ola ki altında kalanlar olacak ve temizlik olacak.

Hayır!

Yok böyle şey.

Olmaz da!

Olacağı; isimler değişir ve kanalizasyon şebekesi yine onarılıp devam eder hortumlara.

Ta ki, bu ülkede gerçek anlamda bir demokrasi kuruluncaya kadar.

O güne kadar soyulmaya devam!