Tarih 25 Mart 1994.

Ereğli’de nefesler tutuldu ve akşam saatleri beklenmeye başlandı.

O akşam “ya herro ya merro” akşamıydı.

Hepsi de bir araya gelecek ve kozlarını paylaşacaklardı çünkü.

Hazırlıklar tam gaz!

Saatler saatleri kovaladı ve nihayet büyük buluşma için o an gelmişti.

Yer, eski Alaoğlu’nun (şimdi Vera pastanesi var) en üst katıydı.

104 basamağı tırmandı herkes.

Nefes nefese kalıp kendilerini stüdyoda bulduklarında “bir bardak su” istedi hepsi de.

Kimler mi çıktı o merdivenleri.

Ruhi Cöbekoğlu,

Halil Posbıyık.

Nadir Kaya,

Fazlı Erdoğan,

Özel Eroğlu,

Ve Zeki Oker.

Ekranda, Ereğli’yi tartışacaklar ve eteklerinde son taşları dökerek, Pazar günü sandıktan çıkmak için seçmenleri ekrandan etkileyeceklerdi.

Oturumu düzenleyen Şirin Ereğli Televizyonu ve sahibi  Tahsin Erel.  Oturumu yönetecek olan da, Şadan Sönmez’in ayrılıp İrfan Erdem’in Doğuş TV’sine gitmesi nedeniyle bendenizdim.

Her belediye başkan adayına eşit söz vererek, oturumu tamamladığımda, sazı ele almış ve şöyle demiştim.

“Şimdi herkes sözünü söyledi. Söz sırası bende. Ben seçimi kazanacak adayı burada hepsinin huzurunda açıklıyorum. Tahminim yüzde yüz doğrudur ve doğru çıkacaktır.”

Adayların hepsinin rengi kaçtı. Ne diyordum ki ben?

O şaşkınlık içinde son sözü söyledim.

“27 Mart 1994 Pazar günü akşamı sandıktan çıkacak olan……..”

Birkaç nefeslik durup yan gözle adayları süzdüğümde, yapacağım açıklamanın ardından büyük bir krizin patlayacağını görmemek mümkün değildi.

Dedim:

“Kesinlikle ve kesinlikle Pazar günü akşamı belediye başkanı olacak kişi, bu masanın etrafında oturanlardan biri olacaktır.”

Herkes şöyle büyük bir rahatlık duyarak nefesini bırakırken, salona da neşe hakim oldu.

Biliyordum ki, tüm Ereğlilinin saniye saniye izlediği o yayının sonunda, hangi partiye mensup olur ise olsun, ekrandan ulaşan mesaj hoşgörü olmuştu.

**

26 Mart akşamı saat 18.00’de siyasi yasaklar başlayacağı için 25 Mart’ta akşamında gerçekleştirdiğimiz o yayının kaseti var mıdır ki?

Mutlaka bir yerlerde arşivde duruyordur.

Keşke bulabilsek de, yeniden hep birlikte izlesek.

Dünden bu güne neler dökülür ve hatırlatır  bizlere?

Neler bıraktı?

**

Bir de şu var; 1994’de belediye başkan adayları televizyon ekranında tartışabiliyordu.

Ya bugün?

Daha kim olduğunu bilmediğimiz, tanımadığımız  bile var.

Kimdir, nedir, kapasitesi kaç kilo çeker, neler yapar?

Ereğli halkını temsil edebilir mi?

Ne kadar tanıyoruz?

Bilinmeyenler o kadar çok ki!

**

Ereğli halkının 1994 de kullandığı şansı,  keşke bugün yeniden kullanabilmiş olsaydık!

31 Mart’ta sandıktan başkan çıkmak isteyenlerin kim/kimler olduğunu Ereğlililer görüp tartabilseydi de, kararlarını daha sağlıklı verebilme şansı bulsaydı.

Şimdi ortam bulanık!

Bulanıklığın sebebi de rantın yüksekliği olsa gerek.

**

2004’de Türkiye’de sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasında 61 il merkezini geride  bırakıp 32 sırada olan Ereğli, 2022’deki araştırmada 199. Sıraya geriledi ve küme düştü biliyorsunuz.

Ereğli’nin gerisinde sadece 17 il merkezi kaldı, Zonguldak Merkez’den sonra Kozlu bile sollayıp geçti gitti.

Sebep?

Ve bu sebebi tartışma kapasitesi olan adayların penceresinden Ereğli’yi görebilmeyi  herkes de çok isterdi.

Adayın kim olduğunu araştırmadan, öğrenmeden, tanımadan ve de bilmeden oy verilir mi?

1994’de tanındılar.

2024’de ise tanınmıyorlar!