
CHP, “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinden 72’ncisini Zonguldak’ta yaptı. Genel Başkan Özgür Özel öncelikle Zonguldak’ın sorunlarına değindi; Zonguldak’ın, devlete ödediği vergi kadar yatırım alamayan 10 il arasında olduğunu ve hak ettiği yatırımları alamadığını, göç verdiğini ve emekli sayısının çalışan sayısından fazla olduğunu, Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda bir zamanlar 55 bin kişi çalışırken şimdi 7 bin 500 kişinin çalıştığını ve kurumun norm kadrosunun 14 bin kişi olduğunu söyledi.
Gündemde seçim olmamasına rağmen Madenci Anıtı’nı dolduran Zonguldak halkı, Özel’i büyük bir dikkatle dinledi.
Özel; Türkiye’deki hukuksuzlukları, CHP’li belediyelere yapılan haksızlıkları, İBB Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu hakkında ortaya atılan ve boş çıkan iddiaları hatırlattı.
Özel, konuşurken ellerindeki bayrakları ve parti flamalarını indiren binlerce kişi, her çarpıcı cümleden sonra aynı anda bayrak ve flamaları kaldırıp coşkuyla sallayarak destek verdi.
CHP’nin İmralı’ya kimse göndermeyeceğini, çözüm yerinin TBMM ve seçilmişler olduğunu söyleyince coşku zirveye çıktı.
Zonguldak halkının, özellikle de CHP seçmeninin ülkedeki gelişmeleri büyük bir dikkatle izlediğini ve Madenci Anıtı’na miting için değil eylem için geldiğini tüm dünya gördü.
Kürsüde, Zonguldak maden işçilerinin sorunlarını dile getiren madenci kardeşim Vural Saraç’ı tebrik ediyorum.
***
İMRALI SENARYOSU
Herkes biliyor ki PKK ve İmralı senaryosu ABD tarafından yazıldı.
Büyük devlet adamı hikayesi ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli üzerinden yerli ve milli görüntü vermeye çalışıyorlar.
Ancak geçmişte söylediklerinin tam tersini yaparak siyasi kimliğini iyice yıpratmış olan ve sağlık sorunları endişe yaratan Bahçeli, bu hikaye için yetersiz kalıyor.
Öyle ki, MHP’nin ve Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bu kadar öne çıkması, bu süreç hakkında kuşkuları iyice artırdı.
***
Nitekim kamuoyunda “Açılım Komisyonu” olarak bilinen, “Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” beklenen sonuca ulaşamadı.
21 Kasım 2025 Cuma günü, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un başkanlığında TBMM ‘de toplanan komisyon, AKP-MHP ve DEM partinin oylarıyla İmralı Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’na gidilmesine ve terör örgütü lideriyle görüşülmesine karar verdi. TBMM’de grubu bulunan CHP ve Yeni Yol partisi karara katılmadı. İyi Parti komisyonda yer almamıştı.
Komisyonun nihai raporunun hazırlanması için teklif ve görüşlerin 28 Kasım Cuma akşamına kadar TBMM Başkanlığına bildirilmesi gerekiyor.
İmralı ziyaretinin ne zaman yapılacağı açıklanmadı.
***
PKK VE ABD
Kürt halkını temsil etme söylemi ile kurulan PKK, 1980 askeri darbesi döneminde bölge halkına yapılan baskı ve işkencelerden sonra taban buldu. Silahlı ilk büyük eylemini 1984 yılında yaptı. Bu dönemde, başta Suriye olmak üzere Irak ve İran’da da örgütlenme çalışmaları devam etti. Suriye ve İran’da karargah kurarak Türkiye’deki eylemlerini artırdı.
1. Körfez Savaşı’ndan sonra Temmuz 1991 de ABD-İngiliz ve Türk personelin görev yaptığı Çekiç Güç kuruldu. Görünürdeki amaç Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in saldırılarına karşı bölgedeki Kürtleri korumaktı. Bunun için 36. Paralelin kuzeyi uçuşa yasak bölge ilan edildi. 1862 personel 77 uçak, 77 helikopterden oluşan çekiç güç Adana –İncirlik, Diyarbakır- Pirinçlik ve Irak-Zaho’da konuşlanmıştı.
***
ABD’li Çekiç Güç’ün, Irak 36’ncı paralel kuzeyine uçuş ve müdahale yasağı hikayesiyle güvenli bölge oluşturduğunu ve bu bölgede terörist yetiştirdiğini, belirten dönemin Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis komutasında Türk Silahlı Kuvvetleri, Irak sınırını geçerek Kuzey Irak'ta bulunan kamplara harekât yaptı. (16 Ekim-5 Kasım 1992) Örgüte büyük bir darbe vuruldu.
Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis, 17 Şubat 1993'de Diyarbakır'a gitmek için bindiği uçağın şüpheli bir şekilde düşmesi sonucu hayatını kaybetti.
Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısına ifade veren dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş’in, üretici firmanın “Uçak satmayız” tehdidi karşısında kazada uçak hatası ihtimalini araştırmadıklarını, kazada, pilotaj hatasına da rastlayamadıklarını, bunun üzerine “buzlanma” gibi ara bir yol bulduklarını söylediği öğrenildi.
Türkiye’de iktidar değişti ve 2003 yılında Irak işgalinden sonra çekiç gücün görevine son verildi.
***
BAHÇELİ VE DEM PARTİ
PKK'yı kuran da onlardı. Şimdi Suriye ve bu bölge için yeni görevler veren de onlar.
1980 askeri darbesi ve 2017 rejim değişikliği gibi keskin virajlarda aktif rol alan MHP yine başrolde.
2002 yılında MHP destekli hükümette Bülent Ecevit Başbakan iken, ABD tarafından dayatılan Irak' a operasyonu Ecevit kabul etmeyince, erken seçimi isteyen ve AKP’nin önünü açan da MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli idi.
PKK'nın başı Öcalan’ın, MHP hükümet ortağı iken Türkiye’ye verildiğini de hatırlayalım.
1980 darbesinden sonra MHP üst yönetiminin darbedeki rolünü gören bazı ülkücüler Büyük Birlik Partisi'ni kurdu.
Aynı şekilde 2017 sonrasında da MHP üst yönetiminin yanlışını görenler; İyi Parti, Zafer Partisi ve Anahtar Parti’yi kurdular.
MHP, bugün siyasal misyonunu terk edecek kadar kararlı.
***
DEM Parti’de AKP gibi bir koalisyon partisidir. İçinde Kürt milliyetçileri, Kürt ve Türk solcuları-devrimcileri, Kürt liberalleri, Kürt dincileri, Avrupa’nın farklı ülkelerinden destek verenler vardır. Bu grupların içinde PKK’lı ve sempatisi olanlar da vardır. Ancak PKK tam hakim değildir.
DEM öncesi HDP Eş Genel Başkanı olan Selahattin Demirtaş ve ekibi tasfiye edilerek PKK, dolayısıyla ABD’nin, DEM partiye hakim olmaya çalıştığı anlaşılıyor. Öyle anlaşılıyor ki, Demirtaş ve ekibi direniyor.
2015 Haziran seçimlerinde PKK üzerinden, HDP’ye hakim olsalardı, MHP o gün tavır değiştirecek ve başkanlık rejimini daha rahat getireceklerdi. AKP-258, MHP-80, HDP-80 ve CHP-132 milletvekili çıkartmıştı. Toplam 550 milletvekilinden 418’ine sahip olacaklardı. Böylece ABD’nin bölge senaryoları da hızlanacaktı. (2018 de seçim riski nedeniyle milletvekili sayısı 600’e yükseltildi.)
Selahattin Demirtaş, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, “Seni Başkan yaptırmayacağız” dedi ve yaklaşık 10 yıldır cezaevinde.
O dönem MHP gerçekten muhalefet yapıyor olsa, yeni bir hükümet kurulabilirdi. O dönemin HDP si ile bir araya gelmeyen Bahçeli, bugün DEM ile İmralı’ya gitmeye hazır.
***
ÇÖZÜM DEMOKRASİ
Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk gibi, CHP de Amerikan mandacılığını kabul etmemiştir.
DEM Parti'nin içindeki bu toprağın Kürtleri, MHP'nin içindeki ve dışındaki bu toprağın milliyetçileri, bu toprağın İslamcıları, bu toprağın liberalleri ve solcuları ile demokrasi yolunu açmaktan başka şansımız yok, diye düşünüyorum.
Tüm kurum ve kuralları ile işleyen bir demokrasi, tüm sorunların çözümünün anahtarıdır.