301`E KARŞIYIZ AMA DEĞİŞMESİN
Fikret İLKİZ
Uyum yasalarının kabulü ile ?demokratikleşmeye? başladığımız yıllarda eski TCK?nin 159 uncu maddesine göre; anayasal kuruluşların saygınlığını tahkir ve tezyif iddiasıyla açılan davalardaki bilançoya göz atalım. Adalet Bakanının iki milletvekilinin sorduğu yazılı soru önergesine verdiği yanıtlardaki ?veriler? içinde bulunduğumuz tabloyu gösteriyor.
2003 yılında bu gün 301inci maddenin karşılığı olan TCK?nin 159 uncu maddesine aykırılıktan yıl içinde 429 dava açılmış. 220?den devreden dava sayısı ile 2003 yılında toplam 878 dava devam ediyordu. Yargılanan sanık sayısı 1313 kişiydi. O yıl karara bağlanan 400 davada, 252 kişi hakkında mahkumiyet verilmiş. 155 kişi beraat etmiş.
Yine 159 uncu maddeye aykırılıktan çılan 478 dava 2004 yılına devretmiş ve yıl içinde açılan 318 dava ile Yargıtay?dan bozma ile dönen 64 davayı da hesaba katarsanız 2004 yılındaki dava sayısı 860. Bu davalarda 1385 kişi yargılanıyor. O yıl 334 davada 145 mahkumiyet ve 317 beraat kararı verilmiş.
526 dava 2004 yılından 2005 yılına devretmiş ve yıl içinde 221 dava açılmış, 36 dava Yargıtay?dan bozma ile gelmiş. Böylece yeni Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girdiği 1 Haziran 2005 tarihini dikkate alacak olursak; 2005 yılında hem 159 ve hem de 301 inci maddeye aykırılıktan dolayı yargılanan sanık sayısı 1305 kişi?Karara bağlanan 314 davada ise 133 kişi hakkında mahkumiyet ve 249 kişi için beraat kararı verilmiş.
301 inci maddeye aykırılıktan 2006 yılında, yıl içinde 328 dava açılmış ve 2005 yılından devreden 469 ve Yargıtay?dan bozma ile gelen 38 dava ile toplam 835 davada 1533 kişi yargılanmış. 299 davada, 131 kişi için mahkumiyet ve 255 kişi için beraat kararı verilmiş.
2007 yılının son üç ayını bilmiyoruz, ama 2007 yılının Ocak ayından Eylül ayı sonuna kadar 301 ile ilgili davaların sayısı 744. Bu davalardan 536?sı 2006 yılından kalmış. 2007 yılında ise 185 dava açılmış. Yargıtay?dan bozma ile gelip devam eden dava sayısı ise 23. Bu davalara göre de yargılanan sanık sayısı 1189. Yargılamalar sırasında 217 dava karara bağlanmış. 84 kişi hakkında mahkumiyet ve 168 kişi hakkında beraat kararı verilmiş.
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin; 301. maddede değişikliğin nasıl yapılacağı konusundaki çalışmaların bir yıldan beri sürdüğünü, bir takım değişiklik önerileri bulunduğunu, Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdürlüğü`nün, tüm bu önerileri toparladığını ve değişiklik teklifi taslağı haline getirdiğini söylemişti. Bakanlar Kuruluna sunacaklarını açıklamıştı.
Tam tersi oldu. Bütün bu laflara karşın Hükümet TCK?nin 301 inci maddesini değiştirmek için Hükümet adına herhangi bir değişiklik öneren ?taslak? sunmadı. Açıkçası, ?su-na-ma-dı??Hükümetin kanun taslağı yok. Bakanlar Kurulu sözünü dinleyen Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak tarafından hatalarla dolu, özensiz ve ?soruşturma? ile ?kovuşturma? kavramlarının hukuki anlamlarını bilmeden ve birbirine karıştırmış olarak kaleme alınmış bir kanun teklifi TBMM Başkanlığına verildi.
Sanırım taslak hazırlamayan Hükümetin kendi içinde yaptığı değerlendirmeye göre; bu madde ?siyasi? bir maddedir ve değişiklik yapmanın bedeli siyaseten ağır olacaktır. Böylece de çekingenlik, siyaset ve oy kaygısı ağır basmıştır.
Bu ortamda 301 inci maddenin değişmesi konusunda bırakın ne istiyorlarsa onu yapsınlar?Kimse karışmasın. Akıl vermesin ve hiçbir şeyi düzeltmesin. Nasıl olsa dinlemeyeceklerdir. Yaptıkları ve yapacakları kanun değişikliğinin mimarları, yazıcıları ve yapıcıları dün olduğu gibi bu günde Hükümet ve Hükümetin adamları olsun. Hem çoğunluğa da sahipler. Meclisten istedikleri kanunu istedikleri gibi çıkarırlar. Geçmiş dört yıl içinde herkesi kandırır gibi hep oyalayıp anlamazlıktan geldiler. Geçmişte yaptıklarına bakın gelecekte aynısını yapacaklardır. Dün demokrat değillerdi?Bu gün 301 değişikliği adı altında yaptırdıkları teklifle demokrasiye ve ifade özgürlüğüne hiç inanmadıklarını ortaya koydular. Bırakınız nasıl istiyorlarsa öyle yapsınlar, bırakınız maddeyi istedikleri gibi değiştirsinler.
Hükümet edenler ile muhalefet edenlerin ve 301 inci madde üzerinden siyaset yapan siyasetçilerin zihniyeti, 301 inci maddenin getirilmesini isteyen ve sağlayan zihniyetin gerekçesidir. Yarın bu zihniyet; bu günkü 301 inci maddeyi değiştirse bile değiştirmiş olduğu değişiklikle ya da numaraları değişik TCK maddeleriyle, ama değişmeyen aynı gerekçeleriyle, yine karşımızda olacaktır.
Herkes 301. maddenin değiştirilmesinden yana. Ama nasıl oluyorsa oluyor ve herkes 301 inci maddenin değişmesine ya da kaldırılmasına karşı? Onların tablosu bu?Asıl soru ve asıl sorun şudur: Biz ne istiyoruz ve ne yapmalıyız?
Yorumlar