Heyecanlandım.! Şaşkınım! Mutluyum! Beni tıkladınız! Hemde yedi yüz kusur kişi! Diyelim ki; ellisi hısım akraba olsun. Gerisi bir yerlerde birileri! Bir yerel gazetede yazı yazıp ta bine yakın okurla buluşmak! Üstelik kimselere haber vermeden yazıp; Anonslar la duyurmamak! Çok heyecanlandım. Çok duygulandım. Sevgili Eyüp?ü dinliyorum. İkinci yazımı yazıyorum. Buradan ne yazılır? Önce nasıl göründüğünüz yazılır. Yahudi züğürtleyince eski defterleri karıştırırmış! Anılar yazmak bana biraz yeni bir şeyler yapamamak gibi geliyor. Oysa yeni bir şeyler var bende. İnovasyonu biliyorum. Hem kendimde,hem kalemimde. İkinci yazıda paylaşmak gerekiyor. 1979. Nisan ayı olmalı. Şirin Ereğli gazetesine gidiyorum. Lise?nin arka kapısından kaçıyorum. Öykülerimi veriyorum. Babamdan korkuyorum. Meltem Yücel oluyorum. 1980. Yapraklar sararmış yerlere dökülüyor,kestaneler kirpilerden dökülmüş. Ekim olmalı. Ereğli?nin üçüncü yerel gazetesi. Ereğli?nin Sesi?nde çalışıyorum. Eski defterlerimi açmıyorum. Şirin Ereğli,Ereğli?nin sesi,Ereğli Memleket ve Demokrat... 1980/90 arası! On yıl! Can Dündar?ın dediği gibi; Severek ve Acı çekerek gazeteci olmuşum. Şimdi buradan bakıyorum.. Yerel gazete sayısı onları geçmiş! O günlerin?elit?lerinin çocukları günümüzün genç iş adamları ve kadınları olmuş! Yöneticileri olmuş! Siyasetçileri olmuş! Kimler kimler ne olmuş! Buradan bakınca; Sevgi Barış Dostluk festivali! Balık festivali! Sahili. Ereğli! Şahane görünüyorsunuz! Bana gelince; Yeni bir söz söylemek için; Nasır tuttum. Yosun tuttum. Hiç olayım derken,meğer hep oldum. Öyle bir dem olmuş ruhum. Pink Floyd?un; ?The Wall?(Duvar)ını bilmişim,anlamışım. Çarpa çarpa aydın olmuşum! Kardeşim Gürcan dedi ki;?yıllar yazınlarındaki duygusallığı azaltmış? ?Olmaz?dedi. Şahane Ereğli. Siz ne dersiniz? Orada mısınız?