Ne çok çevre sorunları var değil mi her yerde, her mahallede köyde kentte kapı önlerinde bile..

Yollar çizgi filmlerdeki engebeli atlamalar gibi yama yama yollarda yokuşlar var sanki in çık, atla sağa kaç sola kaç.. Sahiden ne becerikli ve akıllı insanlarız ki başarıyoruz bu akrobatik hareketleri diye çoğu zaman düşünüyorum bi de topluma laf edilir bu toplum daha neleri yensin ki?!.. “ki” burada tam anlamıyla kullanıldı dikkatinizi çekerim; akıllıyız “ki” demedim çünkü Türk’üm Türkçe konuşuyor ve yazıyorum, lugatımızda da “ki”, “zaten” anlamında kullanılmaz. Her ne kadar dildeki bu yozlaşmaya evrilmeye çalışıyorsak da evrilmemeliyiz “sanırsam” saçmalığı gibi.. “Sanırım” diyor buraya bir ünlem koyuyorum!..

İyi oldu yeri geldi de bir iki kelime de olsa içimde kalan Türkçe aşkımı (çoğu zaman yanlış kullanılmasına sinirimi yansıttım..

Neyse “Çevre” demiştim ya buna artık ne yazık ki “iklim değişikliği”, “sıfır atık”, “hava kirliliği” konuları da hızlı ve derinden girdi..

Özellikle ağır sanayi dolayısıyla karşı karşıya kaldığımız sorunlar zorluyor sadece bölgemizi değil ülkemiz genelinde de sıkça konu edilmekte. Hükümet Rejimlerinin bu konularda etkin çalışmalara imza atması biraz da olsa bugüne olmasa da bundan sonrasına ferahlık umut beslememize neden oluyor. Umarım uygulanma aşamalarında birlikte sağlıklı bir dünya için yoğun adımlar atılır, çabalanır.

Kentimizde de (umarım söylentidir) Beton Santrali proje söylentileri yayılmakta. Zaten ağır sanayi, tersaneler, taş ocakları, cüruf tesisleri ile sarmal halinde olan kentimizde bir de bu durum endişe vermekte.

Ağaç kesimleri, hava kirliliği, ses ve görüntü kirliliği riskleri ile daha fazla karşı karşıya kalmamıza neden olacaktır bu durumlar..

İnanıyoruz ki yerel yöneticilerimizin sağduyulu yaklaşımları ve halkın bilinçli katılımları ile gerçekten çok güzel doğaya sahip olan kentimize yakışır çözümler bulunacaktır.

Daha konforla yaşanacak bir çevre için hepimiz elele vermeliyiz ne dersiniz..