İnsan erozyonu konulu bir yazımı da 2016 yılında yazmışım.. Erozyonun insan yönü günümüzde daha doğrusu çağımızda iyice tırmanışa çıkınca 2025’e de not düşmek zorunu hissettim..

Özellikle de beni kişisel olarak son derece rahatsız eden “özel” sorular konusu ilk paragrafta olsun..

Bununla ilgili (hani ikram çayı bile içince helal et diyecek kadar inançlıyız ya!..) çok inançlı, dindar toplum! olduğumuz için dini sitelerden alıntılar yaptım;

-Sadece öğrenmek niyetiyle ve Allah rızası için faydalı olan her suali sorumak caizdir.

Bence de sorulan sorular sorana ve sorulana bir fayda sağlamalı.

Mesela; Nişan olur “nikah ne zaman?” Diye sorulduğunda nikah için nasıl bir katkı planın, düşüncen var da bu soruyu soruyorsun?..

Çocuğun var mı?.. Vardır hastadır, sakattır, vefat etmiştir.. Yoktur, olmayanda yaradır, boşluktur yada hiç sorun değildir, çocuklu mutsuzluktansa çocuksuz mutluluktadır.. Çocuğu olup da kaybeden anneye bu soru sorulduğunda onun içinde belli etmek istemediği bir acıyı ateşi harladığını nasıl düşünemez bir insan.. Ya da olmayana verecek misin bir çocuk?.. gibi gibi..

Çalışana; emekli olmadın mı, ne zaman olacaksın?..

Evi olana; kendi evin mi, müstakil mi, hatta ve hatta tapu kimin üstüne..

Hatta hattalar uzar gider.. Ha diyeceksiniz ki hiç mi soru sormayalım, soralım elbette de tanışmak amacıyla ama bu denli özel soruları ve henüz tanışırken de sormayın lütfen, sorulmaz, sorulmamalı ..

Yaşlı yakını olana; kendi işini görebiliyor mu? Göremiyorsa sen onun işlerini görebileceksen sor bunu.. Merak iyi değildir bir faydası yoksa.. Yada yaşarsın öğrenirsin..

-İnsanın bilmesi gerekmeyeni sorması mekruhtur. Alimler buyuruyor ki; Öğrenilmesi emredilmemiş olan şeyleri sormak caiz değildir.

- Kendisine farz-ı ayn olan faydali sualleri sormak gerekir.

-İşe yaramayan lüzumsuz suallerin vebali olur. (Amin diyorum ben de, kimsenin özelini yani evi barkı çoluğu çocuğu anası danasını sormayan tanıdıkça anlamaya çalışan biri olarak her zaman her soruyu hem de tanışırken sormakta bir mahsur görmeyen insanlara şaşıran ancak engel olmaktan kırmamak adına kaçınan, maruz kalan biri olarak)

-lüzumsuz soru sormak bir hak yada tanımak değildir.

-Allah rızasından başka bir maksatla sual sorun Cehenneme gidecektir.(Tirmizi)

-Çok sual sormaktan sakının! Sizden öncekiler bu yüzden helak oldu. (İ.Maverdi)

Sorduğunuz soru ile bir sorunu dile getirmeyin yada bir sorunu onaylatma isteği duymayın.

Kaynak: Sorularla İslamiyet

Sadece sorularla erozyona uğramış insanlar yok tabi; gıybet, ben yüzüne de söylerim yalancıları, bir konu anlattığında çok güzel dinleyip; ayyy bu da yaa susmadı bir türlü samimiyetsizlikleri, sosyal medyada incinenler, inciten yok tabi.. Özlü sözler oooo.. Oysa sorgulama diye bir şey var dönüp kendine baksa?!..

Erozyonun başkası; Evimiz dışında kullanılan, gidilen her yerde evimizde nasıl davranıyorsak her nerede olursak olalım aynı hassasiyeti göstermek gerektiği halde öyle olmuyor nedense.. Hak helali mi?!..

Tuvalet kağıtları, ışıklar, çöpler, ısınma yada soğutma araçlarının kullanımı?!.. Allah rızası için bir bakalım, sorgulayalım kendimizi..

Erozyon tehlikelidir, doğa kendinden alınanı alır, insan doğası da öyledir.. İnsanlıktan uzaklaştıkça, onu anlamaya çalışmak yerine ondan aldıklarınıza aldırmazsanız özünüz, öz ihtiyaçlarınız sizden alır, erozyona uğrarsınız..