Tartışmalı listeler yapılması kullanılacak oyun düşünülmesine yol açıyor. İktidarın kontenjanında kendine yer bulamayanlar veya dışlananlar muhalefet listelerinde yer bulabilmekte ve de geçmişte probleme neden olmuş olsalar bile her iki tarafta da yer almakta oldukları görülmektedir.

Bu da seçimin AKP ile AKP arasında mı diye sormamıza yol açıyor. Siyaset sanki bir merkezden yönetiliyormuş intibaı da vermektedir.

Kaldı ki siyasetçiler birbiriyle akraba ve siyaset babadan oğula geçer hale “saltanata dönüştürüldüğü de” gözden kaçmamakta çok kez de örneklenmektedir.

Ayrıca aday seçiminin merkezden yapılması da demokrasi var mı diye düşünmemize yol açmaktadır. Ülkede politikanın sadece rant elde etmek için yapıldığı görülmekte ve bu da ortaya konmuştur.

Adayların rant peşinde olmaları mal beyanı vermemelerinden yada kaçınmalarından anlaşılabilir.

Nerden buldun yasası 2003 yılında AKP tarafından kaldırılmış ve kara para da aklanır hale gelmiştir. Bu uluslararası sorun olmuştur. Rıza Zarraf, Alagöz olayı da buna örnektir.

Halk politikadan şikayet etmekte ama onları seçenin kendi olduğunu dikkate almamaktadır. Toplumun, vatandaşın aleyhine olan işlemler ortada iken yine canı, malı, geleceğini ipotek altına alabileceği siyasete izin vermesi de olasıdır.

Yetki verdiğimiz insanlar uluslararası anlaşmalarda aleyhimize olacak kararlara imza atarak medyada da gündeme getirmeyerek bizden saklıyorlar.

Bu ise insanların gelecekte mal, can, sağlık güvenliklerinin olmayacağının vede uluslararası şirketlere pazarlanmış olduğunu düşündürüyor.

Örn. Malezya, G20, Dubai anlaşmaları ve DSO’nun gelecek pandemide Sağlık Bakanlığının devre dışı kalmasını kabul etmeleri ve bunun gibi..

En kötüsü de iktidar bunu saklarken muhalefetin sessiz kalmasıdır.

Bu durumda bir oy’um var onu da kullanırım, sonucuna katlanırım fikri kişinin kendini kandırmasından başka bir şey olmamakta, vicdanını rahatlatsa bile gelecek kuşakları tehlikeye atmaktadır.

Eğer tabandan istenmeyen kişileri listelere koyarsanız değişimi yapmayı nasıl becerebilirsiniz.. Yada bu kişilerin yarın eski konumlarına menfaatleri icabı dönmeyeceğini garanti edebilir misiniz?..

Tarihi tv dizilerinden öğrenen Brezilya dizilerine özenenlerin, tv dizilerini örnek alan insanların gerçekle yüzleşebileceğini söylemesi de zordur.

Dizilerle, popülist politikalarla yönlendirilen kitlelerin rant peşinde olmayan insanlara itiraz etmeyeceklerini sanmak da safdillik olmaz mı?..

Bu durumda gerçekleri ortaya koyanların cezalandırılmakla karşı karşıya kalması düşündürücüdür.

Ne yazık ki doğruyu ortaya koyanların öldükten sonra anlaşılması acıdır. Örnek Atatürk’ün Gençliğe Hitabesinde mevcuttur.

Maalesef halkımız şikayet edip soruna dolanmakta, çözüme yönelmemekte yıllardır/asırlardır ısrar etmektedir..