Çocuklarımın ikisi de neredeyse doğuştan beri kronik astım hastası.
Allah eksikliklerini göstermesin, muhtaç da etmesin ama hastaneler doğuştan beri en uğrak yerimizdir bizim. 
Geçen gece yine yolumuz düştü Alaplı Devlet Hastanesi'ne...
Gece yarısı hastanenin acil servisinden  giriş yapıp, sabahın ilk ışıklarıyla çıktık. 
Bu esnada, geniş bir gözlem yapma imkanı buldum.
Bildiğiniz/bildiğimiz gibi Alaplı Devlet Hastanesi'nde imkanlar son derece sınırlı, ancak hastaya sıcak ilgi ve yaklaşım gerçekten üst düzeyde.
Fiziki kapasite ve tıbbi donanım yetersizliğine rağmen mevcut tüm müdahale imkanları seferber ediliyor.
Doktorundan hemşiresine, teknik personeline kadar, hastaya ve onunla birlikte gelen hasta yakınına samimi ve sıcak bir ilgi gösteriliyor.
Yüzler asık değil, güleryüzlü ve mütevazı...
Gelen hastalar, eskisi gibi ağrı kesici bir enjeksiyon yapılıp gönderilmiyor. 
Mevcut olan tıbbi müdahale imkanları sonuna kadar kullanılıyor.
Tahlil için kan/idrar numuneleri alınıyor, radyolojik görüntülemeler yapılıyor,  tedavileri yapılması gerekenler müşahade odalarına alınıyor, durumu riskli görülenler ambulansla hastanelere sevk ediliyor.
Hastanızın durumuyla ilgili birşey sorduğunuzda anlayabileceğiniz şekilde ayrıntılı cevaplandırılıyor, gerektiğinde hastanızın bulunduğu müşahade odasına gelinip kontrolleri yapılıyor.
Gecenin yorgunluğu ve stresine rağmen konuşmaktan, hastaya ve hasta yakınına ilgiden yüksünmüyor personel. 
Olması gereken de bu ancak biz hastanın, hasta yakınının yüzüne bakılmayan zamanları da gördük. 
Yaklaşık 10-12 yıl önce, astım nöbeti geçiren oğlumu apar topar acil servise götürdüğümde karşılaştığımız yaklaşımı hiç unutmuyorum.
Müşahade odasına alınıp maskeyle buharlı astım ilacı verilen oğlumun aradan yarım saat geçmesine rağmen nefesinde en küçük bir açılma olmayışını, dudaklarının ve yüzünün morarmaya başladığını doktora söylediğimde, ısrarıma rağmen, gelip bir bakma zahmetine bile katlanmadan elleri cebinde, gayet lakayıt bir şekilde "Yapılacak bir şey yok, evinize gidin, yarın uzman doktora gidersiniz" demesindeki vicdansızlığı nasıl unutabilirim ki?...
Kendi imkanlarımızla çocuğumuzu Ereğli Devlet  Hastanesi acil servisine götürdüğümüzde, oksijen seviyesinin son derece düşük olduğunu gören doktorların, kendi aralarında konuşurken, "Biraz daha gelmeseymiş, ex olurmuş" demesini unutmak mümkün mü?
Doktorun dediğini yapıp evimize dönseydik, olası bir olumsuzlukta, bizi kim tutabilirdi ki?...
Bize, "Burada yapılacak başka müdahale imkanımız yok. Ambulansla Ereğli'ye götürelim" veya 'Siz götürün" bile denilmeyişinin vicdansızlığını nasıl değerlendirebiliriz ki?...

Tüm bu sureci anlatarak, ilgili tüm birimlere şikayet etmemize rağmen, hiçbir sonuç alamayışımızı ve "Gerekenin yapıldığı tespit edilmiştir" cevabını nasıl hafızamızdan silelim ki?

O sıralarda, sevki yapılmadan evlerine gönderilip, kalp krizinden hayatını kaybedenleri nasıl izah edebiliriz ki?
Bugünkü memnuniyetimiz bu yüzden. 
Bizim müşahade odasında sabahladığımız gece, nöbetçi doktorun durumunu riskli gördüğü iki hasta ambulansla Ereğli'deki hastaneye sevk edildi.
Yani, demem o ki, Alaplı Devlet Hastanesi'nde 10-15 yıl öncesine göre, teknolojik araç ve gereçlerin kullanılabileceği tıbbı müdahale imkânlarında değişen çok bir şey yok.
Ne var?
Mevcut müdahale imkanlarını sonuna kadar hasta lehine kullanma var. 
Herşeyden önce, hastaya gösterilen sıcak ilgi var. 
Duyarlılık var, ciddiyet var, vicdan var, hastayı, hasta yakınını anlayabilme var...
Bu ilçenin insanları olarak, hastane yönetimi ve personelinin imkansızlıklarını yakından biliyoruz ve anlayabiliyoruz.
Yeterli sayıda uzman doktor, yeterli tıbbi araç gereç donanımının olmayışından, fiziki kapasitenin yetersiz oluşundan kaynaklanan sorunlarda hastane yönetimi ve personelini elbette sorumlu tutamayız.
Bu daha çok siyasi iradenin çözmesi gereken bir sorundur.
Bizim hastane yönetimi ve personelinden beklentimiz, mevcut imkanların sonuna kadar hastanın lehine kullanılabileceği duyarlılığı ve yaklaşımı gösterebilmek.
Şu anda yapılan da bu...
Şahsen benim ve benim gibi düşünen insanların memnuniyeti de bundan.
Acil serviste sabahladığımız gece, bizimle ve diğer hastalar ve hasta yakınlarıyla yakından ilgilenen doktor, hemşire ve tüm personele teşekkür ediyor, bu duyarlılığı sağlayan hastane başhekimi ve yönetimini de kutluyorum.