Siz de bıktınız tabi.
Bıkmaktan öteye krizlere bile giriyorsunuzdur.
Hatta, kontrolden çıkmış otobüs gibi sinirinizi küfürlere bile dökmeye mecbur bile kalıyorsunuzdur.
Hay senin!
 
Bu iş gına verdi.
“Yeter artık yeter!” deseniz de yemiyor.
Israra devam.
Alo!
Efendim!
Resmen taciz.
Hatta tecavüz.
 
Arıyor sesine şuhluk verip derinlik kazandırmaya çalışan.
Alo, ben Telekom için arıyorum.
Alo ben D smart için arıyorum.
Alo ben Fenerbahçeden arıyorum.
Alo ben…. Oradan buradan şuradan arıyorum.
Başlıyor şu şu şu diye.
Bak bak bir de kaliteden söz edip sesimizin de kayıt altına alındığını vurguluyor.
Kimden izin aldın da arıyorsun.
Kim  sana kayıt altına al dedi?
Yok böyle bir şey.
Ahize elinde ya.
O arar.
Sorar.
İster.
Sen de vereceksin.
 
Diyorum ki, “Kimden izin aldın beni aramak için?”
Konuşmaya devam.
Diyorum ki, “Ben sana izin verdim mi?”
O duymaz konuşur.
Diyorum ki, “Beni taciz ediyorsun.”
Kampanyadan söz eder.
Diyorum ki, “Ben panik atağım rahatsız oluyorum.”
Bu fırsatı kaçırmamam gerektiğini söylemeye devam etmiyor mu gerzek!
Diyorum ki, “Ben şu anda bir cenaze törenindeyim.”
Bir anda şaşırır gibi oluyor.
“Sonra ararım deyip kapatıyor.”
Vazgeçmiyor ha.
Sonra arayacakmış.
Tövbe estağfurullah.
 
Taktik değiştirdim.
Siz misiniz böyle yapan bu numaralar aradığında, tık açıp şık kapatıyorum.
Küfür edeceğim edemiyorum.
Kayıt altındayız ya.
Sonra mahkemelerde mi uğraşalım.
En kolay yöntem bu.
Aç telefonu şak diye yüzüne kapat.
O kıvransın.
O stres olsun.
O tacize uğrasın.
Anlasın bakalım izinsiz bu aramalarının karşı tarafta yarattığı ruhsal durumu.
Hem de küfredemesin.
Kalite gereği kayıt altındayız ya.
Hadi bakalım telefon tacizcileri, sizlere kolay gelsin.