Bu konu, ilk olarak 90'lı yılların ilk yarısında da gündeme gelmişti.

Yanlış hatırlamıyorsam, dönemin DYP Alaplı İlçe Başkanı Macit Yaman, bu minvalde bir açıklama yapmış, Alaplı aylarca bu konuyu tartışmıştı.

Konunun bir daha gündeme gelmediği uzun bir aranın ardından Kasım 2010'da, Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, beklenmedik bir açıklama yaptı, internet üzerinden katıldığı bir canlı yayın programında.

"Ereğli il olsun, olmazsa Düzce'ye bağlansın, teşvik alalım" dedi.

Hemen bir iki gün sonra, basına yeni bir açıklama yaparak, "İroni yaptım" dedi Posbıyık.

"Gelsin, Düzce bize bağlansın" dedi.

Biraz daha yakın bir zamanda bu konu Alaplı için tekrar gündeme geldi.

2012 yılında dönemin Alaplı Belediye Başkanı Dr. Nevzat Çimenoğlu da Macit Yaman'ın açıklamasına benzer bir çıkış yaptı.

Dijital medya ve sosyal medya platformlarının da etkisiyle, konu daha geniş bir yer buldu Zonguldak ve Düzce kamuoyunda.

Alaplı Belediye Başkanı Çimenoğlu, Düzce ilinin en etkin yerel medya grubu Öncü RTV'de canlı yayına katılarak, bu görüşünü tekrarladı.

Çimenoğlu, o dönemde Alaplı'ya yapılması planlanan Alaplı Limanı projesinin, ilçenin Düzce'ye bağlanması durumunda daha etkin bir konuma sahip olacağını söyledi.

Zaten, Çimenoğlu'nun bu konuyu gündeme getirmesinin çıkış noktası da Alaplı Limanı projesiydi.

Çimenoğlu'nun bu çıkışı özellikle Düzce'de büyük bir heyecanla karşılandı.

Düzce kabullendi, Alaplı'da ise fikir ayrılıkları oluştu.

Destek verenler çoğunlukta olsa da, karşı çıkanlar da oldu.

Bir yıl sonra, 2013'te bu kez, AK Parti Düzce Milletvekili Osman Çakır, konuyu gundeme getirdi.

"Biz Büyükşehir olurken; Bolu’yu, Ereğli’yi ve Alaplı’yı Düzce’ye bağlayıp büyük şehir oluyoruz. Zonguldak, Karabük, Bartın’da birleşip büyük şehir oluyor” dedi.

Uzun süredir bu konuda ses seda çıkmıyordu.

Aradan 10 yıl geçtikten sonra, konu bugünlerde tekrar gündemde.

Bu kez, yetkili bir ağızdan yapılmış, herhangi bir açıklama yok.

Sosyal medyada dolaşan bu müzmin konuyu ilk kim ortaya attı, bilmiyorum.

Ama, ciddi bir tartışma konusu oldu.

Düzce yine kucağını açtı.

Düzce Yerel medyası, Alaplı'daki sosyal medya platformlarında tartışılan konuyu sahiplendi.

Düzce Öncü RTV'de Alaplı'dan bir meslektaşımızın katılımıyla, bu konu enine boyuna konuşulmuş.

Düzce TSO Başkanı da, "Alaplı'yı Düzce'ye bağlayalım" demiş.

Neden bu konu, belirli aralıklarla gündeme geliyor?

Sebebi gayet basit:

Tünelin öbür ucu, bu ucu meselesi...

Ereğli ve Alaplı'nın Zonguldak'tan payına düşen hizmeti alamadığı düşüncesi...

Seçimlerde Ereğli ve Alaplı'nın siyaseten dışlandığı ve bunun da hizmet alamamaya yansıdığı fikrinin, yıllardır bu iki ilçede yaygın bir kanaat olması...

Sonuçları hizmete dayalı kronik hale gelmiş bu sebepler, yıllardır Ereğli ve Alaplı'yı fikren Zonguldak'tan ayrıştıran konuların başında gelmiştir.

Ereğli ve Alaplı hep bundan yakınmış ancak, insanları ikna edici hamleler yapılmamıştır.

Tabiri caiz ise, gözden uzak olan bu iki ilçe gönülden de uzak tutulmuştur.

Tabii, bunlara bağlı yan sebepler de var:

Düzce'nin ekonomik teşvik kapsamında olması...

Özellikle Alaplı'nın, resmî işlemler ve ortak kültürü dışında, ekonomik ve sosyal olarak Düzce ile daha sıkı bir bağının olması...

Dışarıyla bağlantı yolları açısından, Zonguldak'ın ters tarafta kalması...

Ekonomik olarak, Ereğli ve Alaplı'da yaşayanların Düzce'de yaşayanlarla daha sıkı bir iletişim içinde olması...

Yan sebepler ise daha çok, coğrafi konumun getirdiği sonuçlardır.

Bu iki ilçenin, özellikle ekonomik olarak Düzce ili ile, çok sıkı bir bağı vardır.

Özellikle Alaplı halk pazarını, yoğun olarak Düzce pazarcı esnafları ayakta tutmaktadır.

Kabul etmek gerekir ki, her ne kadar sıcak paranın ilçe dışına çıktığı eleştirileri yapılsa da, pazardaki fiyat dengesinin kurulmasına büyük katkıda bulunmuşlardır.

Alaplı, hatta Ereğli sanayi esnafı yedek parça ihtiyacını çoğunlukla Düzce’den karşılamaktadır.

Alaplı’da yaşayanlar, ilçe dışında alışverişe Ereğli’den sonra Düzce’ye gitmekte, bu vesile ile sosyal yaşam alanlarını da genişletme imkanı bulmaktadır.

İkide bir Alaplı’’nın Düzce’ye bağlanmasının gündeme gelmesinin sebebi; ilçe halkının hizmet alamamaktan duyduğu rahatsızlığı bu şekilde dışa vurmaktan kaynaklanmaktadır.

Alaplı, bir nevi, Düzce seçeneğini “koz" olarak kullanmaktadır.

Aslında sorun; tamamen hizmet alamamaktan duyulan yakınmanın tezahürüdür.

Diyelim ki, olmaz ya, Alaplı Düzce’ye bağlandı.

Avantajları ve dezavantajları ne olur?

Avantajları;

  1. Düzce’nin yatırımda “teşvik” bölgesi olmasından Alaplı da payına düşeni alır.
  2. Alaplı, ilde yapılması gereken resmî işlemler için Zonguldak’a gitmek yerine, bir şekilde zaten yolunun düştüğü Düzce’de bu işlemlerini yapabilmenin kolaylığını yaşar. Düzce ile zaten var olan ticari ve sosyal hareketlilik bu vesile ile daha da artar.

Dezavantajları;

  1. Alaplı, ortak kültürü, gelenek ve görenekleri paylaştığı Zonguldak'tan kopar. Bu, yeni bir kültürle tanışması ve kaynaşması açısından ilçeye yeni bir renk kazandırsa da atalarından, dedelerinden bu yana “Zonguldaklı” olmayı özümsemiş insanları psikolojik olarak yorabilir.
  2. Alaplı, en önemli istihdam kaynağı olan TTK ve Erdemir gibi kurum ve kuruluşlardan, fiziken olmasa da fikren uzaklaşır. Bu iki kurum, “İstihdamı sadece Zonguldak insanından karşılayacağız “ derse, (ki diyebilir ve demiştir) itiraz hakkınız olmaz.

Bazı şeyler ise hiç değişmeyebilir.

Zonguldak'ın ters tarafında kaldığından, hizmet açısından “Gözden ırak olduğu için gönülden de ırak kalan" Alaplı, Düzce’nin de ters tarafında kaldığı için yine aynı kaderi yaşayabilir. Keza, Alaplı ilçe merkezinin, Zonguldak ve Düzce il merkezine uzaklığı da, aşağı yukarı aynıdır.

Bunun yanında, milletvekilliği sıralamasında, kendine sıra bulmakta zorlanan Alaplı, Düzce’nin çatısı altında da yine aynı sorunu yaşayabilir. İI siyaseti üzerinde yine bir ağırlığı olmayabilir.

Ancak, şunu da gözardı etmemek gerekir:

Alaplı, böyle bir “bağlanma” durumunda, akılcı davranabilirse, sonradan katılan ve bağlı olduğu il ile kültürel bağı bulunmayan bir ilçe olmanın siyasi avantajlarını kendisini “ayrıcalıklı" kılarak kullanabilir.

“Dışlanmışlık” algısının oluşmaması için Alaplı’ya, siyasi olarak ve hizmet akışı açısından ağırlık kazandırılabilinir.

Sözün özü;

Alaplı’da, bu konunun yıllardır muhtelif aralıklarla gündeme gelmesinin tek sebebi; Zonguldak il merkezli siyasetten umduğunu bir türlü bulamayan Alaplı’nın, Düzce siyasetinden medet ummasıdır.

Alaplı, uçuk kaçık çözüm yolları aramak yerine, Ereğli ile birlikte, önce kendi siyasetini sorgulamalıdır.