“Ben devrimci MHP’liyim” derdi Cemalettin Bektaş.

Evet aynen öyle: Devrimci MHP’li?

12 Eylül öncesinin sağ ile sol arasındaki derin uçurum, sonraki yıllarda ulus devlet ilkesinin ortak noktasında ve büyük oranda ortadan kalkmıştı.

Ortak nokta da Türkiye Cumhuriyeti’nin Misak-I Millisi ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e olan sonsuz saygı ve bağlılıktı.

Misak-ı Milliyi korumanın temeli de elbette Kuvayı Milliye ruhu.

O olmaz ise olmaz ki!

Atatürkçü Cemalettin; Atamızın cumhuriyetçilik, halkçılık, laiklik, devletçilik, milliyetçilik ile birlikte “devrimcilik” ilkesini bir bütün olarak görebilme kültürüne sahip olmanın erdemiyle, açık açık “Ben devrimci MHP’liyim” sözlerini hep kullanırdı. Ki çok geçmiş zamanda bu açıklamasını da bir köşe yazımda ifade etmiştim.

20 Ekim sabahı gazeteye geldiğimde, sosyal medyadaki “Cemalettin Bektaş Hakka yürüdü” paylaşımını görünce içim cız etti.

Yukarıdaki anımı/anılarımızı hatırladım.

Oysa, 15-20 gün önce Atatürk Anıtı çevresinde görüşmüş ve merhabalaşmıştık.

Her görüşmemizdeki o sıcaklık hiç değişmemiş bir şekilde birbirimizin hal hatırını sormuş “bugünümüze şükür” derken, yaşamın en büyük hazinesinin sağlık olduğunu vurgulamıştık karşılıklı.

En büyük hazine sağlık tabi ki.

Çok uzun zamandır sağlık problemleri çeken Cemalettin de veda etti işte bize.

Kim gitmiyor ki?

Zengin fakir ayrımı yok bu işte.

Gün geliyor ve veda zamanı geliveriyor.

Bir salise gibi.

İşte o an, yaşanmış dostluklar öne çıkıyor.

“Ah keşke şöyle olsaydı” yok artık.

*

İlişkiler “Gönül dostluğu” temelinde ise yaşıyor insan geride bıraktıklarının yüreklerinde.

Sımsıcak.

Ne iyi insandı Cemalettin.

Hiçbir akrabalığımız yoktu.

Sevgimiz soyadı benzerliğimiz gibiydi de!

Şimdi veda vakti.

Güle güle Devrimci Cemalettin.

Oraya senden önce giden gönül dostlarımıza sevgilerimizi ilet.

Ama özellikle de, Mustafa Kemal Atatürk’ümüze selam söyle.

Saygılarımızı ilet lütfen.

Biz O’nu unutmadık.

O’nun gösterdiği çağdaş uygarlık yolunda kimi zaman önümüze engeller çıkarılsa bile yürümeye devam edeceğimizi vurgula.

Yalpaladığımızı sanıp sakın ola ki üzülmesin!