Ohooo ne de çok demokrat varmış da bizim haberimiz yokmuş. Demokratlık yarışına çıktılar. Koş. Koşun. Sizi gidi sahte demokratlar sizi. Sizi gidi halkın tepesine çöreklenmiş padişah demokratları. Halkına dokunduran ve kendilerine dokundurmayan demokratlar. Nasıl iş bu?!! Siyasi Partiler Kanununu değiştirmeyen, Seçim Kanunu?nun arkasında demokrasiye nanik yapanlar, saltanatlarını sürdürmek için demokrat oluvermişler baksanıza. AKP?nin kapatılmasını istemek demokrasiye yapılan saldırıymış. Olmayan demokrasiye saldırı olur mu? Bizdeki padişah demokrasisi. Bizdeki demokrasinin O?si bile değil. Bizdeki ezilen halkın uyutularak, devletin bölünüp parçalanması ve emperyal ülkeler tarafından ham yapılması için amaca giden yolda araç olan bir demokrasi. Böyle demokrasi mi olur? Böyle düzen de!.. Demokrasi, ?çoğunluk bendedir? diyerek devlete meydan okumak mıdır? Devletin tüm kurumlarına kafa tutmak mıdır? Devletin düzenini ulemalara havale etmek midir? Devletin üzerinde kendini sanmak mıdır? Devletin kurum ve kuruluşlarını azarlanacak çocuk mu sanmaktır? Benim elimde güç olsa; demokrasi için öncelikle üç iş yaparım. Birincisi kürsü dışındaki tüm dokunulmazlıkları kaldırırım. Siyasi Partiler ve Seçim Kanunlarını değiştiririm.Bu kanunları değiştirirken de, seçilme kriterleri getiririm. Kim hangi göreve aday olacak ise o konuda Üniversite sınavları gibi sınavdan geçirir ve doksan puanın üzerinde başarı elde edenlerin aday olabilmesini izin veririm. Yurttaşların siyasi partilere üye olabilmelerini parti yönetimlerine bırakmaz ve seçim kurulları denetiminde üye yazımlarını ve bu üyelerin de ön seçimde oy kullanabilmelerini sağlayan düzenlemeler yaparım. İl ve ilçe örgütleri başta olmak üzere, tüm siyasi yapılanmayı parti örgüt yöneticilerinin ?attım gitti?, ?sattım gitti? diyemeyeceği ve padişahlığın P?sinin bile geçerli olmadığı bir düzeni sağlarım. Ayrıca, kamu görevi taşıyan tüm meslek örgütlerini de bu kriterler içinde yapılandırırım. Devletin yatırım yaparak yetiştirdiği bürokratların veya memurların siyasetin oyuncağı olmayacağı bir sistemle, siyaset ile devlet yapısı arasındaki kırmızı çizgiyi de, ?değiştirilemez maddeler? olarak yasal güvenceye kavuştururum. Devlet, üç tane oy aldım geride kalan 1 oy da kimmiş demek değildir. Devlet, azınlığın hakkını da koruyan ve demokratik teamüllerin kişilere özgü kullandırılmadığı bir sistemdir. Devlet, yargıyı da devre dışı bırakmak için at oynatılan yer asla olamaz, olmamalıdır?