ERKMEN`E VEDA
Eyüp BEKTAŞ
Yavuz Erkmen?i bundan böyle ?Zonguldak?ın önceki valisi? diye yazacağız.
Zonguldak?ın son beş yılına damga vuran Yavuz Erkmen, sanıyorum ki ilimizde kendisini yakından tanıyan herkes tarafından ?güleç yüzlü vali? olarak akıllara düşecektir.
İnsan davranışları açısından saygı ve sevgiyi karakter özelliklerinde bütünleştiren Erkmen, pozitif enerjisi ile emrindeki memurlar başta olmak üzere herkesi özümde üretkenliğe yönlendirdi.
Erkmen de diğer valiler gibi üstlendiği kamu görevini süresinde tamamlayarak ?ben giderim adım kalır, dostlar beni hatırlasın? ile karşı karşıya kalıp veda etti.
İyi insanlar iyi anılır.
Zonguldak?tan da çok valiler gelip geçti.
Ereğli?den de kaymakamlar.
Nasıl ki, Kdz. Ereğli de görev başında iken yaşama veda eden Mehmet Ulvi Ezgü?yü unutmuyor ve kimi zaman anıyor isek, bunun bir anlamı ve önemi vardır.
Hep, ?Türk ulusunun tüm bireyleri Ezgü gibi dürüst ve çalışkan olsa acaba bu ülke yüzde kaç ilerler? diye düşünmüşümdür.
Ezgü?ye bir kez daha rahmet dileyerek ?toprağın bol olsun kaymakam? diyorum.
Valiler arasında da her kim ne derse desin İsmet Metin?i ben unutmam. O?nun kalp ameliyatından önce Zonguldak Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Mehmet Zafer Alas?ı arayarak ?Eyüp Bektaş7a söyle, hakkını helal etsin? sözü benim için çok önemlidir. İsmet Metin söz verdiği gibi bir gün Kdz. Ereğli?ye gelecek ve konuğum olacak. Bu da bizim için onurdur.
Yavuz Erkmen şimdi Denizli?de o güleç yüzüyle çözüm üretmeye çalışacak.
Sevgi ve saygının nasıl olması gerektiğini bu kez oradaki vatandaşlara davranışlarıyla örnek olup gösterecek.
Ve ben de Yavuz Erkmen?i ?unutulmayacak valiler arasındaki özel vitrindeki? sevgi albümlerine koyacağım.
Erkmen?in gülümseyen yüzünü hiç unutmam.
Unutamam.
Güle güle Sayın Vali.
Güle güle.
Hep böyle gülümsesin yüzün.
Gülümsemeyi unutanlara inat.
İçten.
Yıldız gibi?
KİMİN UTANCI?
Meslektaşım Fikri Cinokur ile yeğenim Şenol Bektaş Galatasaraylı. Bizim yeğen Pazar günü GS-FB maçına gitti ve ?Ama Ali Sami Yen?de maç seyretmek bir başka oluyor? diye mesaj da gönderdi bizi Volkan?ın ikram ettiği beleş golden sonra.
Hatice değil neticeye baktığımızda, son iki hafta nal toplamaya doğru yol alırken, maç gününü düşündüm.
Sanki içime doğru ki, o gün maçı dışarıda seyretmek istemedim. Öyle ya, toplum içinde saygı kavramının özellikle futbol maçlarında rafa kalktığını ve ağzı olanın ağzı da bozuk olarak konuştuğundan dolayı, her zaman gittiğim ikinci adresim olan Kandillililer Derneği?ni boş bıraktım.
İyi ki gitmemişim.
Yandı gülüm keten helva olmuştum ki, takılmalara ver bakalım yanıt.
Evirdik, çevirdik?. Falan filan?
Pazar gününden bu yana hiçbir spor programı seyretmiyorum.
Gazetelerde spor sayfasını görmeyi sayfasını bile çevirmiyorum.
Ne göreceğimi biliyorum çünkü.
Bir tarafta sevinç ve ?re re re raaa? öbür tarafta ise günah keçisi muhabbetleri.
Alt tarafı spor.
Öyle de, biz kendimizi yandaş olarak kahrederken, bu alemin içinde dönen rakamlar da öylesine uçuk ki.
Milyon dolarların sonbahar yaprağı gibi savrulduğu sektörde; en acı haber ise plakamız 67?den geldi.
Zonguldak?ta profesyonel lige veda etmiş ve amatörlüğü inmişti.
Emeğin Başkenti ne hallere düştü?
Verilen mücadeleleri iyi kötü yakından biliyorum.
Hele ki Zonguldak?taki maçları izlemek için ilçelerden gidenlerin heyecanlarını.
Bunun adı, Zonguldaklı olmanın onuru elbette.
Yani plakamız 67 ama, 67?nin sırtından geçinenler 67?i küme düşürdü.
Yazık!..
Dahası, bu tarih utanç asla unutturulamaz!.
Yorumlar