Aday olma hakkına saygı olmalı.
Seversin veya sevmezsin.
Seversin oy verirsin,
Sevmezsin vermezsin.
Bu kadar basit!
Ama bireyin aday olma hakkına saygı.
Sosyal medyada okuyorum aday adaylarıyla ilgili yazılıp çizilenleri.
Neler var neler.
Hele birkaç tanesi var ki, akıllara durgunluk verir
Verip veriştiriyorlar.
O verip veriştirme eleştiri sınırlarını da aşıp hakarete varıyor.
İşte bu olmadı.
Olmuyor da!
Sevmemek küfretmek değildir.
Sevmemek, selamı sabahı kesersin ve “tak sepeti koluna” dersin.
Ama şu var ki, genel kural “Bir defa satan hep satar.”
İnsan ilişkilerinde de öyledir.
Güven denen kavramın tükendiği noktalar herkesin hayatında vardır.
Olmuştur.
Seni koltuğundan tutup bir yere oturtanı/oturtanları satıyorsan eğer, bu durum karşısında çok şeyler yazılır, çizilir, söylenir.
O sözleri tekrarlamayayım burada.
Bunun çok sıcak örnekleri de vardır.
Daha dün gibi yaşadık bunları.
Şak sattı.
Şak kaçtı.
Nihayetinde de, sap dönüp keser dönüp hesap vakti de geldi.
Şimdi sıra, tahsilatta.
Hah işte bunu yapın.
Desteklemeyin.
Oy vermeyin.
Yani, yüz vermeyin!
Bu kadar basit.
Sakın ola ki hakaret etmeyin.
Değmez!
Hakaret aile terbiyesine sahip hiç kimseye yakışmaz ki.
Dahası ayıptır!
Çirkindir.
Sosyal medya aday adaylarıyla ilgili yazılıp çizilenler sanırım bir ölçüde toplumun bakışını da ortaya koyuyor.
Neler neler yazıyorlar öyle?
Hiç mi seveni/sevenleri yokmuş?