Selim Yiğit’in “Seni Sevmekli Şiirler” kitabının imza gününde; Öğretmen/Yazar/Hukukçu Ferhan Topçu 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı’nda Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın sembolik de olsa koltuğunu emanet ettiği işitme engelli bir kız  çocuğunun dile getirdiği “Şiirli Şehirler” sözlerini ifade ettiğinde, şiirle yoğurulan güne ayrı bir nefes oldu.

Şiirli Şehirler!

Ferhan Topçu’dan bu konuda “siz bu konuyu anlatırsanız yayımlarız” diye bir açıklama istediğimde “hayır beni karıştırma” dedi. Bildiğim tanıdığım Ferhan Topçu’nun hem de böylesine ruh okşayan konuda “beni karıştırma” demesi gerçekten  şaşırttı. “Neden Hocam?” diye sorduğumda, Haber tekliğimi kabul etmeme sebebi olarak “Kdz. Ereğli’de Kitap festivali düzenlenebilir diye bir öneriyi dile getirdik, sonrasında üzüldüm  gerekçesini sunduğunda inanın içim burkuldu.

Nasıl böyle bir şey olur?

Ferhan Topçu Kdz. Ereğli’de kitap festivali düzenlenmesinin  mümkün olduğuna vurgu yapan görüşlerini sosyal medyadan açıklamış ve biz de bu harika düşüncesini haber yaparak ilçenin kültür ve sanatını tanıtma sorumluluğu olanların ilgisine sunmuştuk.

Böylesine güzel ve anlamlı bir öneri alkış alır, teşekkür edilir ve taşın altına el koymak için ortak akılda buluşulur.

Ortak akıl, toplumsal ve ortak konuları çözümlemek adına  eleştiri, görüş ve önerilere kulak vermek, yararlanmak ve birlikte hayata geçirmek değil midir?

Demek ki öyle olmamış.

Bu görüş ve düşüncesinden dolayı Ferhan Hoca sanırım olumsuz şeyler duymuş veya yaşamış ki konuşmak istemedi..

“Neden?” diye üzerine gittiğimde  ise “boşver!” dedi ama içinde fırtınaların koptuğunu hissetmemek mümkün değildi.

**

İsteğim üzerine Ferhan Hoca’nın gönderdiği, o işitme engelli kızın gündeme getirdiği Şiirli Şehirler konusunun videosunu ancak bir gün sonra;  28 Nisan sabahı evdeki çalışma masamda izleyebildim.

İzlediğimde; nasıl anlatayım bilemiyorum da, boğazım düğümlendi.

Herkese ders!

Herkesin üzerine çok şeyler alması gereken o ifadeler kelebekler gibi uçuştu.

Video da, Mansur Yavaş, İşitme engelli Esila’yı işaret dili ile selamlayarak karşılayıp başkanlık koltuğuna oturtuyor. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Esila’da ilk talimatını veriyor. Ankara'nın şiir gibi bir şehir olması için  Mansur Yavaş’tan çalışanlara her gün şiir göndermesini istiyor.

Şöyle diyor Esila:

“Bugün bu şehrin başlangıç kabul edilerek, şiir gibi bir şehir olmasını arzu ediyorum. Şu andan itibaren ABB çalışanlarının her gün işe şiirle başlamalarını istiyorum."

Esila, ilk şiiri de kendisi gönderiyor.

Şiirin adı: “Vatan Türküsü.”

Mansur Yavaş bu emir üzerine şöyle diyor.

"Esila tüm Cumhuriyet çocuklarına ses oldu, bize şiir gibi bir başkenti yüreğinin sesiyle anlattı. İyi ki varsınız, iyi ki geleceğimiz sizlere emanet. Şiir gibi şehir sloganını çok tuttum. Ben de her çalışanın güne bir şiirle başlamaları için talimat vereceğim." 

**

Ülkemizde herkese örnek olacak işte böyle çok güzel işler de oluyor.

İşte; Şiirli Şehirler!

Böylesine heyecan veren bir sözü tartışmaya gerek var mı?

Alırsın ve paylaşırsın.

Kimin söylediği veya yaptığı önemli mi?

Köyde, mahallede, beldede, ilçede veya ilde şiirli şehirler.

Yer mekanı sınırlamaya da gerek yok!

Havada, karada, suda şiir!

Sevdalar dizi dizi.

Hele ki, bir de konuya ayrı bir parantez açıp “her kent ve şehir kendi şiirleri ile şiirli yaşamlar kursun” diyebiliyor musunuz?

Bakın bakalım insanlar neler üretiyor.

Bakın bakalım nasıl da; sevgi, emek, özgürlük, çevre, gelecek, umut türkülerine nefes olacak şiirler yazıp çiziyor.

Ah ah!

**

Yazımı Esila’nın sözünü ettiği Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın “Vatan Türküsü” şiiriyle bitirmek istiyorum.

Dalgalanır bayrak,
Dalgalanır fatihâlar bayrakta.
Siz tâ Orta Asya\'dan beri
Uyursunuz, uyanırsınız,
Siz düşünürsünüz bu toprakta.

 

Yaprak yeşilindeyken, su mavisindeyken gücünüz
Memleket sizden çoğalmakta.
Yükselmemiş midir göğe karşı,
Kelime-i şahadetler yer yer,
Bütün soluğunuz bu toprakta.

 

Sizin aldığınız rüzgâr, sizin verdiğiniz sessizlik
Kırmızıda, akta.
Çalışmanızın
Ölümsüzlüğünüzün kımıldanışı
Buğday buğday, bu topraktar

 

Allah bir nefes gibi yakın
Gökyüzü bir nefes kadar uzakta.
Gidecektir kâinatın 
son zerresine dek
Hürriyetiniz, bu toprakta.

 

Gidecektir kuvvetli soyunuzla, sonsuz nesillerden,
Şerefte, fazilette, hakta,
Hizmetiniz
Varlığınız
Can can aksedecek bu toprakta.

 

Adınız tek.
Adınız bir milletle ayakta.
Kimi vatan der
Kimi Mehmetçik,
Yaşamanız bu toprakta.