Hayranlıkla izliyoruz CHP’deki delege seçimlerini.

Enerji yüksek

Mücadele sert ve keskin.

Diri herkes.

Kıran kırana mücadele var sandık konulan her yerde.

Oh be!

İşte demokrasi

İşte heyecan.

İşte katılım.

İşte böyle olur bayram.

İyi hoş da, nedir bu şiddet özenticiliği.

Nedir ya?

Gazetecilere saldırı?

Vurmak dökmek isteği?

Nedir sizin amacınız ey sözde demokrat takımı.

Seçim bu.

Yenersin de yenilirsin de.

Dert senin.

Peki gazetecilere niye saldırısın be adam/adamcıklar.

Niye?

Böyle mi iktidara yürüyeceksiniz?

Böyle mi çekim merkezi olacaksınız?

Böyle mi örnek olacaksınız?

Böyle mi sol/solcu terbiyesini ortaya koyacaksınız?

Bu mudur yani solculuk, sosyal demokratlık.

Bu mudur?

Bu ise yok!

Yine aynı hikaye.

Finalde hüsran.

Oysa toplum bir olmak ve iktidar olmak istiyor.

Toplum kurtulmak istiyor.

Toplum böyle bir beklenti içinde iken, senin ve senin gibi faşist kafasına sahip olanların vereceği zararı hiç aklına getirmiyor musun?

Yazık değil mi bu toplumun umutlarına?

Yazık değil mi karanlığın içinden gökyüzünün içindeki güeşi görmek isteyenlere.

Yazık değil mi mlilyonlara.

Sen misin umut.

Sen misin beklenti.

Sen misin sevgi.

Olamaz!

Olmamalı.

Halkçılık bu ise.

Böyle olacak ise.

Böyle yaşanacak ise.

Gidin.

Sen ve senin gibiler ortadan kaybolun.

Hatta “CHP’liyim” bile demeyin.

Çünkü siz önce insan olacaksınız ki sonra partili olabilesiniz.

Siz CHP’liyim dedikçe, gıcıklık yaratıyor ve akım derken b.. diyen takımda yer alıyorsunuz.

Zarar veriyorsunuz.

İktidar yürüyüşünü de provoke ediyorsunuz.

Gazeteciye saldırı, dayak ha.