Pazar günü kışa merhaba dediğimiz günlerin tam ortasında sımsıcaktı. İlhami Yeni ile birlikte ?hadi bir tur atalım? diye herkes gibi kendimizi sahile attığımızda Erinç Özdamar Yelken Spor Tesisleri?ne kadar uzandı yolumuz. Baktık ki, bu binanın yelken sporunun yapıldığı bölümde deniz sporlarına gönül verenler ince belli bardakta çaylarını yudumluyorlar. Çay, deniz ve güneş. Dostlar sofrasında biz de yudumladık çayımızı. Yelkencilerin arasında ne konuşulur? Elbette yelken ve ilçemizdeki bu sporun gelişmesi yolundaki düşünceler. Üzerinde çok durduğumuz ve ısrarla bir işgalin söz konusu olduğunu vurguladığımız yelken tesislerinin üst katındaki emekliler lokali hakkında ne düşündüklerini öğrenmek istedim. İlginçtir, bir endişe gördüm. Yapılacak bir açıklama sonrasında Erdemir?in hedefi olmaktan çekiniyorlar anlaşılan. Psikolojik olarak baskı altında tutulan bir toplum. Ve toplumsal çıkarın korkuların arkasında saklı tutulmaya çalışılan zorunlu mahkumiyeti. Ereğli bu. Erdemir?in ekonomik gücü karşısında yutkunmayan ve söylemek istediklerini ifade edemeyenin sayısı o kadar çok ki. Yelken gönüllülerinin de diğerlerinden farkı yok. Ya; Erdemir işimi bozarsa? ?Neden eylem yapmıyorsunuz?, ?Bağış kampanyası başlatın ve Erdemir?in bu binaya yaptığı harcamayı toplayarak gidin ödeyin? türü zarflarım da işe yaramadı. Boşluğa bakar gibi suskun kaldılar. Ama bir tek şeyi açıkça söylediler: -Biz Erdemir?e karşı değiliz. Biz bu binanın üst katının Erdemir?e tahsisine de karşı olmadık. Bu binanın yeri yelken sporu için tahsis edildi. Ki, en son olarak Mal Müdürlüğü?ne ilçe Gençlik ve Spor Müdürlüğü?ne bu tahsisi yaparken aynı maddeyi kullandı. Erdemir veya bir başka kurum gelsin burada yelken ve su sporları yapsın. Bizim hoşumuza gider ve mutlu oluruz. Ama, böyle bir binaya emekliler kahvesi yapmak hiç yakışık bir davranış değil.? Zorlamayla da olsa aldığım sözler bunlar. Umarım Erdemir?i yönetenler, Ereğli?deki bu işgale son verirler ve ilçe gençliğinin iyi yönlere yönlendirecek spor etkinliklerinin de önünü açarlar. Bu konuda ki umudumu da koruyorum. AYNI YÜZ CHP?de delege seçimlerinin yapıldığını duyunca eski dostlara bir uğrayayım. Seçimden sonra şöyle sıcak bir çay içer ve yarenlik ederiz diye düşündüm. Parti binasına gittiğimde, kapıdakine ?seçim varmış? diye sordum. ?Mahallelerde? dedi. Parti binasında da sandık konulduğunu duyduğumu anımsatmama rağmen ?hayır mahallelerde? dedi. Binaya girişimi istemez gibi bir tavır içinde olduğunu anlamamak mümkün değildi. Şinasi Bey?in lokanta tabelasında ?her şey 1.5 YTL? yazısını okuyunca oraya gittim. Biz tabldota alışkınız. 3 kap yemek 4.5 YTL eder. 50 krş fazla ama, neyse diyerek yollandık Şinasi Bey?e. Hacca gitmiş Şinasi Bey. Eski Bağlık Gazinosu?nun ne olacağı geliverdi birdenbire aklıma. Hacı Şinasi Bey?in içkili bir yeri çalıştırması ve hatta ticaret yapıp yapmamasını sordum dostlara, bilmedikleri yanıtını aldım. Yemek sonrasında CHP ilçe binasına girdim ki, sandıklar başkan odasında oy kullanacak üye bekliyor. Bana kapıda ?sandıklar mahallede? diyen (hadi ismini sayayım Tevfik Elmasayar) çok eskilerden tanıdığıma ?hadi sandıklar mahalledeydi? diye de sormadım. CHP?yi bilmem mi? İçeride çoğunluğunu tanıdığım partililer çok soğuktu. Kendimi birdenbire tuhaf hissettim. Bırakın Tanrı misafiri veya gazeteci olmayı, insan olarak şaşırdım. İlçe başkanına soru sorduğumda cımbız yetmedi sözcükleri çekmeye. Eski birkaç dostla yaptığımız yarenlik sonrası ayrıldım binadan. Bu CHP ne olmuş? Sevgi ve saygı kavramı nereye gitmiş? Bırakın ?halkçılığı? aramayı da, bu kadar soğuk olunabilir mi? Çok da önemli hiç değil. Bilmediğimiz bu negatif değişimin sebepleri. Neyse; fazla irdelemeye gerek yok. Sorun CHP?lilerin. Gördüğüm ve anladım o ki, CHP?liler birbirine karşı bile sevgi yüklü değil. Semih Özkök?ün seçilemediğini yayanlar da yine CHP?liler. Tabi ki, bu arada ?büyük çizik yiyen ve kendilerini büyük büyük adamdan görenler var? diyenler de CHP?liler. Kim kimi çizmiş? Kim kime madik atmış? Kim kendini kimlerden büyük görüyormuş? Kim belediye başkanlığı hayallerine kapılmış? CHP ve CHP?ye oy verenler adına üzüldüm. Hey gidi koca CHP hey!..