Yelkenciler için inşa edilen ve polis evi ile birlikte Erdemir tarafından yeniden yapılan bu binanın üst katına Erdemir emeklilerine lokal açılması ısrarına karşı yelkene gönül verenlerin sessizliğini ve tepki vermemesinin nedenini vurgularken, ?aman Erdemir?in hedefi olmayayım, işim bozulmasın? gerçeğini tespit ettiğimi anlattım. Bunun adı tek kelime ile korku. Konuştukları takdirde Erdemirli yöneticiler tarafından ablukaya alınıp işlerinin bozulmasından endişe edenlerin üzerinde öyle ağır psikolojik baskı var ki; şaşırmamak mümkün değil. Erdemir el değiştirdi. Laik Cumhuriyetle kavgalı olduğu öne sürülen yönetim kadrosu tamamen değişti ve Erdemir?i ve çeliği çok iyi bilenlerin iş başına geldiğini herkes söylüyor. Ki, yüksek fırınların tekleme başladığı süreçte Genel Müdür Oğuz Özgen bizzat olaya müdahale ederek daha büyük sıkıntılardan Erdemir?i kurtarıyor. Bu korku var ise geçmişte kalmalı. Yeni kadronun çağdaş, insan ilişkilerinde uygar davranışlara sahip olması, toplumu germekten kaçınan ve toplumsal değerlere önem veren bir anlayış içinde olacağını başından bu yana çok yakından duyduk. Hatta bu kadronun göreve gelmeden önce ?süründürülmesi? sürecinde yaşananlar ve o zor günlerin dostluklarını paylaşanların, ?Erdemir emin ellerde? ve ?Kdz. Ereğli?nin kazanımları büyük olacak? türünden yorumları kulaklarımda çınlarken, yelken sporuna gönül verenlerin bu korkusunu anlamak mümkün değil. Bir tanesi ?beni bitirdiler? dedi. O da ne demek? Kim neyi bitiriyor? Diğeri, ?benim tüm işim Erdemir?le gıkımı çıkaramam? diye çekince ortaya koyuyor. Bu nasıl iştir? Erdemir yönetiminin sanıyorum ki kamuoyunda yaşanan bu tür bir gerilimden haberi yoktur. Böyle bir durumun onları üzeceğine emin de olmak isterim. Vay! Demek ki, korku o kadar çok büyük ve uç noktalara kadar ulaşmış ki, tepenin çevresindekiler de bu gerçekleri yönetime iletmiyorlar veya iletemiyorlar. Korku dağları mı sardı? Erdemir yönetiminin, ilçe halkının tüm katmanlarıyla sıcak yaklaşımlar içinde iletişim kurması öncelikle de Erdemir?in lehine. Toplum Erdemir?i ayrı bir cumhuriyetmiş ve yöneticilerini de baskı peşindeki yöneticiler gibi görmemeli. Erdemirli yöneticilerin sorumluluklarını yerine getirirken, kişisel hırs ve beklentilerini tatmin etmek için kin ve nefret tuzağına uzak durmaları, toplumsal barışın korunması ve süreklilik kazanması anlamında çok önemlidir. İlçedeki onca sivil toplum örgütü, yerel yönetimler, basın ve eğitim kurumlarıyla asgari müştereklerde buluşma ve toplumsal çıkarlarda paylaşma kültürünün zenginleştirecek adımların belki de gecikmesi bu korkuyu mu yarattı? Bir eksiklik var. Ya da, yanlış giden bir şeyler. Erdemirli yöneticilerin sevmedikleri veya kızdıkları herhangi birini cezalandırmak için ?şuna-buna ambargo uygulayın? diyeceklerine, Lokal açma ruhsatı alınamayacak bir mekanı kahve yapacaklarına, Bazı yerleri ele geçirmek için ?üye olun devirin? diyeceklerine, Geçmişte iyi yapılan hizmetleri kişisel tepkileri ile gölgelemeye kalkacaklarına, Vefa kavramına sadakatsızlık yapacaklarına, Yörenin sosyo-ekonomik ve kültürel gelişmesine katkı sağlamak istemeyeceklerine, Toplumun barış ve huzurunu bozacak Bizans oyunları tezgahlayacaklarına, Sevmediklerini yok etmek için ?AKP?li? yalanları uyduracaklarına, Küçük dünyaların büyüklüğü kompleksi içinde hareket edeceklerine, Erdemir?i toplumun gözünde negatif bir nesne haline dönüştürmek isteyeceklerine inanmadığını ısrarla vurgulama gereğini duyuyorum. Erdemir, bu ilçenin, bölgenin ve ülkemizin en önemli kurumudur. Ereğli ile Erdemir?de bir bütün olabildiklerinde toplumsal barış vardır. Bunun ötesini hep biliyoruz. Ereğli buradadır, yolcular da gitmiştir? Erdemirli yöneticilerin kendilerine de zarar veren bu korkuyu iyi anlamaları ve bu korkuyu da yok edecek ve ortadan kaldıracak, Erdemir gibi çok önemli kurumu daha da sempatik vizyona oturtacak adımları atmaları zor olmasa gerek. TEPKİLER Erdemir?in yarattığı gizli bir korkuyu dile getirdiğim yazım sonrasında; gelen haberler tespitin ne kadar doğru olduğunu ortaya koydu. Erdemir ile korku yan yana olamaz ama...! Nedir bu?!! Erdemir demek, dünya şirketi vizyonuna sahip bir kurum demek. Erdemir demek, ilçenin bütününü sevgiyle kucaklayacak şirket demek. Erdemir demek, kin ve hırslara kurban edilmemek demek. Erdemir demek, dostluk demek. Erdemir demek, paylaşmak demek. Erdemir demek, başka kurumları yönlendirmemeye kalkmamak, tam aksine destek olmak demek. Erdemir demek, geçmişi de unutmamak demek. Erdemir?i kimse, ne bu toplumdan koparabilir ne de korku yaratan merkez konumuna düşürebilir. Erdemir?i, biz seviyoruz. Çünkü bu Erdemir Ereğli?de. Biz de Ereğliliyiz?