Face'ye atmış dostlar. Paylaşanlarla paylaşma dürtüsüyle paylaştım ben de büyük zevkle.
Kardeş Türkülerin solistlerinden Feryal Öney söylüyor.
Ses ve türkü sanki suda oynaşıyor her enstrümanın tınısı ile solistin sesinin bütünleşmesinde.
Su türkü mü söylüyor ne?
Kıpır kıpır.
Hadi söyleyelim; şıkır şıkır.
Oynaklaştırılmış.
Renkleriyle de tadından yenmez olmuş.
Türkünün adı Aynalı Körük.
Vurgulu sazlar ise farklı bir hava vermişler işte bu türküyle.
Söylüyor Feryal Öney:
Oğlanın adı ömer
Belimi sıktı kemer
Benim ince belime
Yakışır gümüş kemer
Aynalı körük olmazsa
Ben gelin gitmem
Ud kemani çalmazsa
Aynalı körüğe binmem
Gel dağları aşalım
Hilalde buluşalım
Girelim biz kolkola
Çamlıkta dolaşalım
Aynalı körük olmazsa
Ben gelin gitmem
Ud kemani çalmazsa
Aynalı körüğe binmem
Gitme fazla ileri
Gel bu işten dön geri
inattan hayır gelmez
Küpe yap bu sözleri
**
Bir Pazar gününün sabahında gazetede daha kimse yok iken böyle bir türkü dinlemek kaleme alacağınız yazıya bile tat veriyor.
Tatlı yazmak istiyor insan.
Mutlu bir şeyler.
Sevgi örneğin.
Şurada burada sıkışıp kalmış güzellikleri öne çıkarıp saçma ve anlamsız ortamlara ışık olmak istiyor gönül.
Gönül işte.
Gelip gidiyor her yere.
Ne diyor:
Ud, kemani çalmazsa
Aynalı körüğe binmem.
Binmemeli de!..
**
Yaz tatilindeki kamuoyunu uyandırmak için bu lezzette başlamalı yeni sezona.
Kavgalı bir ortamı red ederek nefes alınacak ortamlarda buluşmayı başarmalı.
Örneğin Kdz. Ereğli'de neden havaalanının olmadığı tartışılmalı.
Ekim 1992 yılında Erdemir havaalanında yaşanan kazanın ardından küçük de olsa bir pistin neden gözden çıkarılıp devre dışı bırakıldığı sorgulanmalı.
Otobüslerle rekabet edebilecek seviyeye gelen dünya havacılığında, bir dönem Batı Karadeniz, Marmara ve Orta Anadolu'nun kapısı olarak görülen Kdz. Ereğli'de bu tür düşüncelerin gündemden düşmesi ya da düşürülmesinin sebeplerini irdelemenin ötesinde, Kdz. Ereğli'ye havaalanına nasıl kavuşur? sorusunun içi doldurularak bir yol haritası çıkarılabilir mi?
Konuları ele almaya mutlu başlanmalı.
Gergin değil mutlu.
Sevgiyle.
Konuşarak.
Konuşabilmeyi düşüncesiyle zenginleştirenlerle aynalı körüke binmeli.
Ama ud olmalı.
Keman olmalı.
Darbukada saz da olmalı.
Neşeli başlamalı her şey.
Neşeyle de sürdürmeli.
Türküler cennetinde Tatlı Dile Güler Yüze/ Doyulur Mu Doyulur Mu/ Aşkınan Bakışan Göze/ Doyulur Mu Doyulur Mu demeli.