Sorup durduk birbirimize “Bize kaç lira zam verdiler” diye.

Farklı şeyler söylendi.

Kimi şöyle kimi böyle der iken, en düşük SSK emekli aylığının 1485 liraya çıktığını öğrendik.

Ne diyelim?

“Allah bereket versin” mi?

Yoksa; el insaf mı?

Tam bu hesaplamalar içinde brütü, neti, giydirilmişi, giydirilmemişi derken, şok bir haber geldi.

Efendim alkol zamları da, enflasyona endekslenmiş!..

Hayda!

Alkol ile enflasyon rakamlarının ne ilgisi var ki?

Açıklama şöyle:

“İçkiye 6 aylık yurtiçi üretici fiyatı endeksi (Yİ-ÜFE) oranı kadar zam yapılması gerekiyor. Bu da yüzde 7.82’ye denk geliyor.”

Yani; zam!

Hemde yüzde 8 gibi…

 

Bütçe açığını alkol karşılıyor galiba.

Öyle çok içiliyor ki, emekli maaşlarına yapılacak zam oranını bile regüle ediyor.

Güler misin, ağlamaz mısın?

Millet olarak alkole karşı olan bir iktidarın yönetiminde yaşamaya çalışırken, ülkeyi alkol tüketiminin refah seviyesi mi yükseltecek.

Sahi biz topluca alkolik miyiz?

Alkoliğiz de, sürekli sarhoş muyuz?

Sürekli sarhoşuz da ülkede yaşanan onca olayı göremeyecek kadar kendimizden mi geçtik?

Kendimizde geçmemiz, sızıp kalmaya kadar mı uzandı?

 

İşin tuhaf yanı da şu:

Alkol ekonomiye bile ilaç olacak kadar önemli ise neden bu kadar zam görüyor.

Bakar mısınız, Acıların çocuğu alkolün başına gelenlere.

Hem kazandırıyor hem de uyutuyor!

Bu nasıl bir sihir?

Nasıl bir içecek?

Nasıl bir renk?

 

Korkum şu; akşamcılar bir uyansalar  ve de “bir sene içmiyoruz” derlerse ne olacak?

Emekliler maaş alamayacak mı?

Toplum mühendisleri aç mı kalacak?

 

Daha yazılacak çok şey var ama yaptığım gırgırı tadında bırakmalı.

Azı karar, çoğu zarar demiş atalarımız.

Azı iyidir iyi.