Ünlü bir tv kanalında sunucu konuşuyor:

“İbrahim Tatlıses’ten iyi haber. Bilmem neresini azıcık oynatmış!”

 

Geriliyorum.

Tatlıses ana haber bülteninde.

 

3 şehit daha verdik ülkemin topraklarında.

Bu topraklarda doğan ülke düşmanları elinde silah Mehmetçiğe kurşun sıkıyorlar.

Kimisi dağda kimisi şehirde dört bir yandan kuşatmaya çalıştıkları ülkemi bölmeye çalışıyorlar.

Haber bültenlerinde ise türkücü İbrahim.

 

Ülkemin ordusu üzerinde oyunlar oynandığı öne sürülüyor.

Kimisi şöyle kimisi böyle anlatıyor.

Genelkurmay başkanı “pes!” diyerek istifa ediyor.

Kara, hava ve deniz kuvvetlerinin başındaki paşalar da aynı karara uyarak bir “duruş” sergiliyorlar.

Getirileri nedir, götürüleri nedir bilmiyoruz.

Ana haberde ise karanlık ilişkilerle anılan İbrahim Tatlıses.

 

Hapisanelerde bilim adamları var.

Gazetecilerle doldu ranzalar.

“Tanık mıyım, sanık mıyım” diye soranlara “suçum ne?” diye haykıranlar ekleniyor her yeni günde.

Ekranda ise bölücüler konuşturuluyor sıra sıra.

Hepsi de özerklik diyor.

TC Kandille anlaşsın diyor.

Bölücübaşına sayın diyor.

Biz ise bu alçak oyunu ÜÇ MAYMUN GİBİ görmüyoruz.

Bilmiyoruz.

İşitmiyoruz.

Sanki bu ülkede ya-şa-mı-yo-ruz.

 

Berberde tıraş olurken dinliyorum haber bültenlerini.

Sunucu iyi eğitilmiş.

Meslektaşının ayağını kaydırmanın fırsatçılığı ile parsellediği ekrandan konuşuyor.

Ağzından bal akıyor.

Dert tasa yok.

İbrahim Tatlıses’in omzundan bir yeri oynamış onun haberini veriyor.

Dinliyorum.

Dinledikçe Bekir Coşkun’un “Titanic Kemancıları” yazısının satırları geçiyor beynimin kıvrımlarından.

Titanic Kemancıları.

 

**

 

Zonkluyor beynim.

Sindirilmiş toplumda yaşamanın ezikliğinde buluşuyorum bir an.

Acaba!

Evet acaba biz de mi teslim olup çıktık?

Biliyorum mu, bilmiyorum mu bilemiyorum.

Nefes alırken daralıyorum.

 

**

 

Burada bitirmeliyim bu yazıyı.

Hem de Bekir Coşkun’un “Titanic Kemancıları” yazısındaki son bölümle:

 

“Oysa batıyor gemi…

Çatırtılar ve gürültüler var…

Bir parçalanışın uğultusu boşluğa dalga dalga yayılıyor…

Zenginler; kazanma hırsı ile rulet masalarının sağa sola savrulmasına aldırmadan oyunlarını sürdürüyorlar…

Filikalara binip kaçmak isteyen de var, can simitlerine güvenenler de güvertede hala fingirdeşenler de…

Sarhoşlar henüz ayılmadı…

Uyuyan çoğunluk ise farkında değil…

Sadece farkında olanların çığlıkları geliyor…

Ama bastırıyorlar…

Titanic Kemancıları…

 

**

 

Haberleri dinliyorum.

Ana haberlerde yine en önde Türkücü İbrahim.

Ve Kürtçülük simsarları ile ikinci Cumhuriyetçiler.

Biz de aval aval dinliyor muyuz ne?!!