Ne ülkeyiz ama!
Ey ahali!
Duyduk duymadık demeyin.
Aklınızı da peynir ekmekle sakın yemeyin.
Midenize oturur.
Hazmedemezsiniz.
Kabız olup çıkaramazsınız.
Ne ülkeyiz değil mi biz?
Dünyaya mıh çakar gibi damga vurmuşuz biliyor musunuz?
Bu nedenle “Duyduk duymadık demeyin” dedim ya.
Dünyaya öyle çakmışız ki, kurmamız gereken “süper lig” yerine “veteran lig” sahibi olmuşuz.
Ya işte böyle.
Süperin süperi oluvermişiz.
Çünkü biz eskiciyiz.
Ataların “Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı” sözüne bile kulak tıkayıp, mezarlıklara nur yağdırıyoruz.
Nasıl mı?
Süper ile veteran lig arasındaki ayrımı bilmiyorum demeyin sakın!
Hani biz de hareketli hareketsiz toplara vurma konusunda gelecek vaat edenlerin bir arada olması istenen ve beklenen futbolun “maça maça deyalla, maç tarlasına gideyalla, ortaya bir gabak atıyalla ve depüştüre depüştüre iki gazuk arasından geçiryalla, sonra da gooooll deyi bağıryalla” dedikleri oyundan söz ediyorum ya, işte o!
“İki gazuk arasından geçümede“ büyüyecek yerde, özümüzdeki tohumlarla gelişmemiz gereken oyunda, 72,5 millete açıverdiğimiz topraklarımız öylesine gelişi-güzel sürülüp ekiliyor ki, ihtiyarlamış ve bozulmuş malları bile eker olmuşuz.
Kim mi ihtiyarlamış ve bozulmuş mal/mallar?
Veteranlar.
B… çıkmış mallar.
Çürük.
Kokmuş.
Iskartaya çıkarılmış ve atılacak çöplük bulunamayanları hani biz törenlerle falan filan, medya aracılığı ile allayıp pullayıp kakalıyoruz ya.
İşte bunlar!
“Fosiller mi?” dediniz?
Öyle de denebilir.
Eskici dükkanı açmışız.
Gelen vitrinde, giden vitrinde.
Hepsi de antika.
Yepyeni güçler ve enerjileri süper ligi kazandırma görev ve sorumluluğundakilerin bu aymazlık ve dolaylı da olsa ihanetleri nedeniyle futbol alanında yerlerde sürünüp duruyoruz işte.
Aynen askerlik gibi.
“Sürün” dediklerinde, demiri emire kestiren biz, kokuşmuş bir spor dünyasında yeni ıskartaları ekrana çıkaranları alkışlıyoruz.
Eski anılarını anlatarak uyku seansları düzenleyen yeni partide gelen veteranlar, bize birkaç gösteri sunacaklar “ah romatizmam” diyerek yeşil çimenlerde.
Biz de alkışlayacağız, “eskiden ne topçuydu, ne vururdu” diye.
Siyaset gibi.
Eskimişleri baş tacı etme gafletindeki vizyonsuzlar gibi.
Hiç beş günlük yemek, yeni pişmiş gibi tazecik olur mu? Olmaz da, bayat dünyayı taze gibi yutma alışkanlığındakiler söz dinlemiyor.
İllaki veteran diyorlar!
Sahi veteranlar bal yapar mı?