Kafa ‘bölgeci’ takıntılı olduğunda anlatmak zordur.

Hatta mümkün değildir.

Kafa bozuk.

Karışık.

Sapkın.

İlla ki, bölgeci.

Anlamaz.

İnadım inat noktasında kalır da durur.

Yıllardır temcit pilavı gibi ısıtılıp ısıtılıp gündeme taşınan şu ‘bölgecilik soytarılığı’ yine toplumsal huzur ve barışın ortasına dinamit gibi yerleştirildi.

Çünkü….

Kafa bölgeci….

Düşünebiliyor musunuz ki, siyasal harekette ‘Belediye başkanı yerli ise ilçe başkanı yabancı olacak’ dayatmasını.

Bu nedir?

‘Ben yerli değilim ve bu nedenle de belediyeyi sana verdim, örgüt benden olacaktır’ yozluğu.

O kadar sığ anlayacağınız.

Oysa genel deyim şudur:

“Ereğli’de yaşayan Ereğlilidir.”

Peki, kendini Ereğlili kabul etmeyip de, “İlçe Başkanı yabancı olacaktır” sözü ne anlama geliyor?

Bunun ifadesi açık ve nettir !

“Ben yabancıyım, yabancıları temsil ediyorum.”

Ne kadar tehlikeli !

Daha ötesi ayıptır ayıp..!

Bu sözü tam tersini çevir ve “Belediye başkanı yabancı ise ilçe başkanı yerli olacaktır” ifadesi aynı paraleldedir.

Yanlıştır.

Çirkindir.

 

Ereğli’ye yerleşen, çoluk çocuğunun geçimini bu kentten sağlayan, iyi ve kötü günde bu kentte yaşayanlarla bir bütün olan ama yine de ‘kendini  yabancı ilan eden’ kafalara, ne siyasette, ne de toplumsal hiçbir sorumluluk verilmemelidir.

Bu düşünce çürüktür.

Çarpıktır.

Kötüdür…

Telefonunda, araç plakasında ve her türlü sosyal etkinlikle bölgecilik zihniyeti ile kendini numaralandıranlar , “Ereğlilik düşmanı” olup çıkıveriyorlar.

Yazık !

Bu kentin adı Ereğli.

Hatta tam doğrusu; Karadeniz Ereğli.

Karadeniz Ereğli’de, elbette Ereğli’nin hak ve çıkarlarını korumak için bu kente yaşayanların tümü ortak mücadele eder.

Bunun ötesi olur mu?

Olabilir mi?

Nedir bu Ereğli düşmanlığı???

 

Bu kentte, sadece siyasi gelecek adına toplumun yapısını ‘şuralı-buralı’ diye ayrıştırmaya kalkmak doğru değildir.

Yaşamın her alanında;  kimliğindeki ayrıntılarla kimsenin ilgilenmediği ve birlikte yaşadığı Karadeniz Ereğli’de; ‘kendilerini Ereğlili olarak görmeyip yabancı  ilan edenlerin’ o çağdışı düşünceleri yerin dibine gömülmelidir.

Ereğli barıştır.

Ereğli sevdadır.

Ereğli huzurdur.

Ereğli kardeşliktir.

Ereğli gelecektir.

Her kim ki kendini Ereğlili kabul etmeyip ve de ayrıştırıcı davranıyor ise ayıp ediyor.

Saygısızlık yapıyor.

 

Ereğli’nin böğrüne bu bölgecilik tetikçiliğini eski belediye başkanı soktu. 2009 milletvekili seçimleri öncesinde, bu kentin kaynaklarını şuralı-buralı derneklere peşkeş çekti. Ereğli’nin sosyal dokusuna yapılmış bu ağır saldırı siyasi amaçlıydı ve yanlıştı.  Belediye ‘Yöresel evler’ projesinden derhal vazgeçmeli ve bu alan sosyal ve kültürel etkinliklere ayrılmalıdır.

Bugün yaşananlar da siyasi amaçlı ve yanlıştır.

Karadeniz Ereğli’de yaşayanlar Ereğlilidir.

Ereğli’de de Ereğli’nin geleceği adına ‘Ereğlilik’ yapılır/yapılmalıdır.

Şimdi güzel ülkemizin herhangi bir kent veya köyünde, herkes kendi yaşadığı köyün, beldenin, ilçenin, ilin ve bölgenin çıkarı adına birlikte hareket eder.

Ötesi yoktur!

Hiç bunun tersi olabilir mi?

“Şu Ereğlilik yapıyor!” demek bölgeciliktir.

“Belediye başkanı yerli, ilçe başkanı yabancı olacak” demek en büyük bölgeciliktir.

Çarpık zihniyettir.

Bir an önce de bu zihniyetten vazgeçilmelidir.

 

Hiç kimsenin ilçe başkanlığı ve milletvekilliği sevdası için Ereğli’de yaşayanları birbirine düşürmeye hakkı yoktur.

Olmamalıdır.

Bu tür düşünceler destek de bulmamalıdır.

“Hemşerim” demek, Ereğliliktir.

Ama hiç ayrımsız…

Bu nedenle belediye başkanı da ilçe başkanı da Ereğlilidir. Öyle olmalıdır…