Köy ağası Şener Şen’e marabaları seçim sonucunu bildirirken, “Bir oy çıktı ağam” diyorlar.
Ve o bir oy’a yanındakiler “Ben verdim, ben verdim” diye sahip çıkarken, Şener Şen “La benim oyum nerededir?” diye tepki gösteriyor.
Marabanın biri, itiraf edip seçimden önce  kendilerine tapu verildiği için  karşı partiye oy verdiklerini söylüyor.
Şener Şen soruyor “Ne tapusu?”
Maraba yanıtlıyor “Şıh verdi şıh! Cennetten tapu verdi. Vallahi bize çok güzel yerden yer verdiler” diyor!
 
Oy kullandığım Kırmacı Mahalle sandığında çıkan sonuç inanın beni çok gururlandırdı.
Çünkü oy verdiğim adaya 1 oy çıktı.
1 oy deyip geçmeyin sakın. Oy namustur. Ve de sandıktan çıkan o bir oy size ait ise ayrıcalıktır, farklılıktır.
Ben bağımsız aday Safiye Orhan Baltacıoğlu’na oy verdim.
Ereğli’nin Kızılca Köyü’ndeki tarlasında ürettiklerini pazarda satarak ekmeğini kazanan Şalvarlı Safiye’nin gösterdiği bu medeni cesarete hayran kaldım.
Ve de mutlu oldum.
Benim köyümden bir emekçi kadın çıkıp “Ben milletvekili adayıyım” diyor ise alkışlamalı.
“Aferin”  diyerek bu emekçi kadının cesaretine saygı duymak gerek.
Helal olsun!
Gazete haber merkezine gelip de oy istedi.
Kendine olan özgüveninden dolayı kutlayıp, “Söz” demiştim ve bu sözümü tuttum.
Söz, Sözdür!
İşte o sandıktan çıkan bir oyun bana ait olmasının mutluluğu içindeyim.
Görevimi yaptım.
Ve vicdanen mutluyum.
Çünkü daha önce vicdanımı kanatan oylarım vardı. Kimin yok ki,  “Elim kırılsaydı da oy vermeseydim” dediğimiz seçimler!
Şimdi rahatım.
Ekmeleddin’e verdiği o oyun büyük pişmanlığı ve rahatsızlığını yaşamayacağım Safiye Orhan’a verdiğim bu 1 oy ile.
O bizden biri olarak mertçe çıktı ve yarıştı. Hem de elde avuçta ne var ise değil, elde avuçta olmayanları da harcayıp gırtlağına kadar borçlanarak demokratik hakkını kullanma cesaretini gösterdi.
Selam olsun Safiye Orhan’a.
Oyum da helal olsun!
 
**

24 Haziran seçimleri sonuçları bazı kesimler tarafından “şok” ile karşılanırken, diğer kesimde ise güçlü ve karizmatik bir liderle kazanılan zafer kutlanıyor.
Doğruya doğru; hani bir söz vardır “Yiğidi öldür ama hakkını yeme” diye.
16 yıldan bu yana tüm seçimleri kazanma başarısı gösteren Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hakkını sevseniz de sevmeseniz de teslim etmelisiniz. Muharrem İnce’nin deyimi ile “Adam kazandı” ise tüm seçimleri kaybedenler kendilerine bir sorsunlar “Bu halk beni/bizi niye sevmiyor?” diye.
Bu Halk koyun-moyun değil!
Halk,  Erdoğan’ı seviyor.
Sevginin önünde eğilmek zul değildir.
Terbiyedir.
Saygıdır.
Demokrat olmanın da temelidir.
 
İkinci kazanan MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’dir. Şudur budur yok artık. Bahçeli, tüm araştırma şirketlerini de terse yatıran bir sonuç alınmasında liderdir.

Üçüncüsü de, partisinden daha çok oy alan Sayın Muharrem İnce’dir. CHP’yi eline geçirip de önce ulusalcıları tasfiye edip “Yeni CHP” diyerek istedikleri gibi yönetenlerin İnce’nin başarısından rahatsız olduklarını inkar etmeleri bir şey değiştirmeyecektir.

Büyük umut olarak görülen Meral Akşener’in, hiç beğenilmeyen ve örgütlerinde bile şaşkınlık yaratan milletvekili aday listelerinin açıklanmasının ardından başlayan düşüşü durduramadığının ortaya çıktığı seçimlerde,  Zonguldak için 2 AKP, 2 CHP ve 1 MHP tahminim tutmadı. Tahminimi soran Cevdet Akgün’e, “AKP 3, CHP 2 olur ama MHP’nin 2. Sırasındaki Ereğlili adaya büyük sempati olduğunu duyuyorum. Bu aday listenin birinci sırasındakini taşır diye düşünüyorum” diye 2+2+1 tahminde bulunmuştum.
MHP’nin Ereğlili adayı Abdullah Bekar’ın çabası Hamdi Ayan’ı milletvekili yapmaya yetmedi.
Ve bir önceki seçim sonucu olan 3-2 yine aynı şekilde sandıktan çıktı.
Hayırlı olsun.
 
Konuyu her geçen gün yalnızlaştırılan Ereğli’ye getirirsek, tek umut var o da “Ben Ereğli’nin milletvekiliyim” diyen Recep Tayyip Erdoğan. Sayın Erdoğan Ereğli’nin milletvekili olarak bizi bu yalnızlıktan kurtaracak mı? Erdoğan’ın verdiği sözü tuttuğunu ifade ederek, Ereğli’de siyasi çalışma yürütenlerin sorumluluklarını sık sık hatırlatarak hizmet talebinde bulunmaya devam edeceğiz.
İlçedeki tüm meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları ve siyasiler, basını da aralarına alan bir çalıştayda ilçe sorunlarını masaya yatırarak sorunlar ve çözümler raporu hazırlayıp, Erdoğan’a giderek, “Taleplerimiz işte bunlar” demelidirler.

Seçimler bitti, şimdi iş zamanı.