Grip bir çarptı ki, iki gün önce erkenden evin yolunu tutup dinlenmeye çekildim. Çarşamba günü toplanan ancak çoğunluk sağlanamadığı için toplantısı açılamayan Kdz. Ereğli Belediyesi’nin  meclis toplantısını zorunluluktan dolayı kendim izlemek zorunda kaldığımda, hava koşullarının ne kadar sertliği ile yüz yüze geldim.

Ortam buz gibi.

Keskin bir soğuk var.

Dışarısı böyle de meclis toplantısı sıcak olur diye salona daldım ki, belediyenin başkanı başladı yine ağır ifadelerle saldırmaya.

Seviye ve üslup yan yana getirildiğinde fotoğraf ortaya çıkıyor.

Öyle de oldu.

Bir kez daha anladım ki, Kdz. Ereğli’de konuşma kültürü bitip tükenmiş.

Daha ötesi bitirilmiş.

Yazık !

**

Kdz. Ereğli’nin efsane belediye başkanı Ruhi Cöbekoğlu’nun (1994’de Cöbekoğlu’nun da yaşlı olduğunu öne sürenler kervanına katılıp, belediye başkan adaylığı için CHP’den ANAP’a transfer olan genç aday şimdiki başkanı destekleyenler arasındaydım) adının üst geçide verilmesi polemiklerini biz yaratmadık ki.

İlk önce hayır oyu veren CHP’nin meclis grubuydu.

Sonra belki de kamuoyundan gelen tepkiler üzerine bu grupta doğru yolu gördü de mecliste “oybirliği” çizgisinde buluşuldu.

Bazı belediye meclis üyelerinden elde ettiğimiz bilgiyle yayımladığımız haberi hemen “taraf” olarak  görüp ilan eden Sayın belediye başkanının söz ve davranışlarını dinlerken, eski başkan ile yeni başkan arasındaki o büyük uçurumu bir kez daha gördüm.

Telaşe yok…

Oy verip pişman olanlar arasında bir de ben olmuşum  çok mu?

Sayı o kadar çok ki…

**

Neyse şu basit konuyu böyle dallandırıp budaklandırmaya da gerek yok.

Hep öyledir bu işler.

Ver desteği ye  kösteği.

Burada köstek de az geliyor.

Ye  hakareti.

Sınırsızca.

**

Herkes kendine yakışanı yapar.

Tarih böyle söylüyor.

Tarihsel gerçekleri benim ters yüz etmeye gücüm de yok ki.

Sayılı günler takvim yapraklarından tek tek ve hızla düşüyor.

Tane tane…