“Uyan Ereğli öleceksiniz” başlığıyla attığımız ilk haberden bu yana köprülerin altından çok su geçti.

“Uyan!” dediğimiz konu termik santraldı.

Kdz. Ereğli’nin Köseağzı mevkisine yapılmak istenen termik santrale her duyarlı vatandaş gibi karşı çıktık ve bu konuda onlarca haber ve yorumlar yayımladık.

Toplumsal duyarlılık çizgisinde kaleme aldığımız her haber ve yorum elbette çok ses getirdi. Termik santralın yaratacağı tehlikeyi “boş” verip de konuyu sulandırmak isteyenlerin saz havalarının hangi amaca hizmet ettiğini toplum elbette çok iyi biliyordu ve sonuçta, toplumun dediği oldu ve Köseağzı’na termik santral kurabilme girişimi “format” edilmeyince, Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan geri döndü.

Sermaye boş durmuyor.

Köseağzı’nı ele geçiremediler ama, “durmak yok yola devam” dediler.

Termik santralın yaratacağı çevre sorunlarını kimin ne umurunda?

Kırsalı kenti tüm bölgeyi ilgilendiren bu konuya başından bu yana duyarlı olduk ve bu kez de Kireçlik’e göz dikildiğini açıkladık.

Bilgi sahibi olan toplum duyarlı olur. Haberdardır konudan vatandaş böylelikle. Nasıl geçti habersiz termik santral dememek için izledik konuyu başından bugüne kadar. Bundan sonra da izleyeceğiz. Her adımı kamuoyuna aktararak “tehlike şurada” demeyi sürdüreceğiz.

Kireçlik’e ZKܒnin de ilgi duyduğunu öğrenmemizden çok mutlu olduk.

ZKܒnün bu bölgede sosyal tesisler ve fakülte kurmayı amaçladığını habere dönüştürdük.

Ve; TTK’nın kömür üretimini bıraktığı günden bu yana atıl durumdaki bu doğa harikasının ZKܒye tahsis edilmesiyle termik santral belasından uzaklaşacağımızı yazdık ve çizdik.

Günler günleri kovaladı.

Adım adım izlediğimiz konu dallandı ve budaklandı.

Kireçlik’e kimse gidip “burası nedir?” diye merak ettimi bilmeyiz de, biz çok gittik.

Gittik geldik ve yazdık.

Manevi hazların en lezzetlisini sunan bu mücadelemizde en son olarak AKP ilçe Başkanı Erol Şahin’den aldığımız “Kireçlik’e termik santral değil, ZKܒnün sosyal tesis ve fakülte kurmasından yana tarafız” açıklaması ile derin bir nefes aldık.

AKP’nin yerel siyasetçileri bu görüşlerini Milletvekili Fazlı Erdoğan aracılığı ile Ankara’ya da iletmişler.

Bu güzel haber.

Bu yörede yaşayan bir vatandaş olarak konuya duyarlılık gösteren tüm AKP’lilere teşekrür ediyorum.

Güzellik ödüllendirilmeli.

Bir teşekkür zor gelmemeli.

Bireylerin eleştiri kadar teşekkür hakkını da kullanması demokrasinin tadı ve tuzu değil mi?

 

AKP’lilere bu teşekkürü en içten duygularımla iletirken hemen ardından, “Biz termik santrale karşı değiliz. Kireçlik’e kurulmasın da, Kandilli’ye kurulsun” demeyi ise aklım hayalim almıyor.

Bu nasıl siyaset?

Termik santralı çevre dostu ilan edecek kadar gerçeklerden uzaklaşılabilir mi?

Hele ki, özel sektörün kömür satmakta zorlandığını öne sürerek “Termik santral kurulmaz ise ocaklar kapanır insanlar işsiz kalır” demek; “ya kırk katır, ya kırk satır”ın ötesinde bir anlam taşımaz.

AKP anlaşılan kararını çift taraflı vermiş.

Kireçlik’teki yöre halkının haklı tepkisi ile ZKܒnün talebi yan yana gelince doğru bir iş yaparken, bu kez "Kandilli’ye termik santral" demeye başladılar.

Sanıyorum ki, bu termik santralin yeri de Düzce’deki cam fabrikasına kuvars hammaddesi üretilmesi için tesisin kurulduğu Alacaağzı baca çıkışının bulunduğu deniz kenarını gözden çıkardılar.

Sermaye durmuyor ve bastırıyor.

Yöredeki işsizliğe çözüm bulma adına bu termik santrale evet diyen siyasal iktidar da bu kez “Gelin Kandilli’ye kurun” diyor.

Yollar yürümekle gerçekten aşınmıyor.

Nefesini iyi ayarlayacaksın.

Köseağzı ile başladık ve Kireçlik ile devam ettik termik santral tehlikesiyle mücadeleye.

Anlaşılan şimdi de Alacaağzı mücadelesi başlıyor.

Haydi bakalım dostlar: şimdi sıra Alacaağzı’nı kurtarmak için güçleri birleştirelim.

Omuz omuza.

Çocuklarımız için.

Torunlarımız için.

Geleceğimiz için.

Doğa için.

Biz bize mücadeleye