Siz söyleyin 20 ben diyeyim ki 25. Zonguldak çeyrek yüzyıla yakın bir süreyi geride bırakmasına rağmen malum tek konuyu tartışıyor. O olmazsa olmaz! Varsa yoksa bu proje... İyi hoş da, bu projenin adı nedir? Meşhur adıyla Filyos Vadisi Projesi. Rahmetli Veysel Atasoy ile Ömer Barutçu ve Köksal Toptan arasında pay edilemeyen bu proje, her dönemde raflardan şöyle bir hava alması için indirilir ve kamuoyuna parmaksız bal olarak ikram edilir. Ye babam ye. Hayal dünyası bu. Ver gazı yanmasın. Sazcılar da oynamasın. Filyos Proje’nin ilk gündeme taşındığından bu yana ne siyasetçiler geldi ve geçti. Yaşama veda edenlere Allahtan rahmet dilemeyi unutmayın. Duasını da eksik etmeyin. Günahı ve sevabıyla illaki bir yerlerde bir hizmetleri vardır. Hizmetin kralını yaptığını herkesin kabul ettiği en önemli isim de Veysel Atasoy. Diğerlerinin adı da, sanı da pek kalmadı. Siyasete bırakanlar (pardon bırakmak zorunda kalanlar) ayrı bir masal dünyası. Böyle ince sataşmaların arasına bazen koyduğum “neyse”yi yine kullanayım da, Filyos Projesi’nin ilk gündeme taşındığı gündem bu yana siyasetin içinde kimler var bir bakalım. En önemli isim; Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Başkanı Köksal Toptan. Yani, Türkiye’nin ikinci adamı. Ne güzel. Baksanıza Zonguldak’tan milletvekilliğine abone bir temsilcimizi meclisin başkanlığına kadar götürmüşüz. Maşallah köprü, yol, kavşak falan filan sürekli aramıza gelip gidiyor ve bizleri hiç unutmadığını hep ortaya koyuyor. Sağolsunlar. Allah binler kere razı olsun. Şu ülkenin ikinci adamlığını ele geçiren Zonguldak’ın çok büyük dertlerini de kenara attık. Şimdi derin bir nefes alalım. Filyos Vadisi Projesi’nin ilk başladığı yıllardan bu yana siyasetin içinde olan ve bugün de Emeğin Başkenti Zonguldak’ın oylarını alarak Ankara’ya giden Köksal Toptan’ımız neden bu işlerle ilgilenmez? Güç ise güç. Çevre ise çevre. İktidar ise iktidar. Her geldiğinde köylerden toplanan taze fındık, kestane, ceviz ve yumurtayla da besliyoruz. İkramlar hediyeler sepet sepet. El bebek gül bebek baktığımız ve ömür boyu milletvekilliği ile ödüllendirmeye hazırlandığımız Yüce Meclisimizin Sayın Başkanı neden, ceviz ve fındık seansları arasında şöyle bir Filyos Projesi’ni el atmaz ki? Vallahi de billahi de kırılıyor insan. Üzülüyor. Biz bunları hak etmedik!.. Her seçimde leblebi şekeri gibi “yatırımcılar ilgileniyor, çok ciddi teklifler var” masallarını dinleye dinleye uyumaktan çok yorulduk. Tamam Zonguldak’ı TTK’ya bağımlı olmaktan kurtaralım. Tamam bu kentin kara talihini yeşillendirelim. Ne güzel. İktidarda da yeşil var. Sermaye ise yeşil. Bunca olanak arasında, bu tarihsel fırsatları tepe tepe kullanmamaya tövbeli miyiz? Göç alan Zonguldak’ın göç verdiğini bilmeyen kalmadı. Antalya’ya gidiyor Zonguldaklılar. Turizmcilik yapıyorlar. Yani kurdukları kendi işlerine değil de, amele olarak çalışıyorlar ta oralarda emir kulu olarak. Yazık ya. Bizim seçmekten dolayı onur duymaya devam etmeye söz verdiğimiz Zonguldak’ımızın bir numaralı milletvekili (diğerlerinden ise hiç hayır yok) canımız ciğerimiz en yakışıklı ve en çekici milletvekilimiz Köksal Bey abimizin, yediği o köy yumurtaları hatırına şu Filyos Prjoesi’ni “Sayın Başbakan ve Zonguldaklılara karşı mahcubum. Filyos Vadisi Projesi’ni en azından bir ihaleye çıkaralım. Ve bu kararımızın da kesinlikle seçimlerle meçimlerle ilgisi olmadığını da ortaya koyalım. Bu konuda benim minicik ricamı kırmayacağınızı umuyorum” dese, bizim kara kaş gözleri elmas Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan “hayır olmaz”mı diyecek? Hayır… Biliyor ve inanıyorum ki, yine bizim ve o güleç yüzü ile iktidarın yakın arkadaşı ve sendikacısı olan Ramazan Denizer’in koşulsuz bağlığını da dikkate alır başbakanımız ve “tez indirin Filyos Vadisi Projesini raftan bre” der ve Zonguldak’ın şanlı tarihine yeşil kalemle altınların altını bir imza atar. Zonguldak’ın milletvekilliğini, ülkemin bakanlığını ve meclisin başkanlığını verdiği ve çocuğun adını belki de kendisinin koyduğu Filyos Vadisi Projesi’nin babasına çağrı yapıyorum buradan. Baba ne olur şu çocuğunun sesine bir kulak ver. Filyos diye diye dillerinde kursaklarında su kalmadı. Kuruyacak. Tükenecek. Allah rızası için şu uşağının derdine bir merhem ol. Ne olur? Seçildiğinden bu yana yaptığın onca büyük ve dev hizmetlerini Filyos Projesi ile taçlandırarak, gönüllerdeki yerini gök kubbeye çıkar. Bir fisken bile yeter…