Tarihi buharlı lokomotifin başına gelenleri biliyorsunuz.

Kestiler, parçaladılar ve götürdüler hurdalığa.

Yani Ereğli’nin varlığını borçlu olduğu taşkömürünü inkar edercesine bir tarihi silip attılar.

Bu konuda çok şeyler söylendi.

Yorumlar yapıldı.

En önemlisi de, buharlı lokomotifin ilçenin herhangi bir yerinde sergilenebileceğine dikkat çekildi.

Ama olmadı.

Göz göre göre kestiler lokomotifi.

 

Bu olay bitti.

Ama bitmeyen bir başka konu var aynı paralelde.

Kandilli’de taşkömürünü anlatan onlarca malzeme var.

Sağda solda atılmış vaziyetteki vagon ve raylar gözümün önüne geliyor.

Hatta hurda dizel motorlar var.

Lambalar.

Çok çeşitli bu hurda malzemeleri değerlendirebiliriz.

Nerede mi?

Sahildeki Uzun Mehmet anıtının çevresinde.

Olmaz mı?

 

Bu günler benzin gibi.

Anında parlayıp yakıp yıkabilecek kadar stresli.

Böyle bir dönemde, toplumsal duyarlılığımızı da kontrol etmenin sorumluluğu içinde yine de öneri sunmak gerek.

Konuşma kültürünü kaybetmemek gerek.

Seviyeyi yitirmemek gerek.

İşte buharlı lokomotif olayı.

Kestiler, parçaladılar ve götürdüler.

Geride ne kaldı?

Yüreğine hançer saplanan bir tarih.

Yazık günah.

 

 

 

DUYURU

 

 

Kdz. Ereğli’de halk otobüslerinden ücretsiz kart talebinde bulunan Gazeteciler Derneği’nin iznimiz olmadan kurumumuzu da listeye dahil ettiğini öğrenince üzüldüm.

Hangi hakla?

Listeyi gördüm.

35 kişilik bir liste.

Bir çok yayın organı da var arasında.

Olabilir.

Belediye meclisinin bu konudaki SSK’lı çalışanı bulunmak kararını uygulamadan kaldırmışlar anlaşılan.

Bu da doğal.

Ama tek yanlışlık ve çarpıklığın bizi ilgilendiren boyutu Gazeteniz Önder.

Önder bir kurum.

Bu kurumu da ancak patronları veya yöneticileri temsil eder ve Önder’in adına bir yere yazı yazar veya başvururlar.

Ama iş değişik.

Önder’in adını da listeye ekleyip halk otobüsçülerine veren bir dernek.

Kırk kere söyledik ve anlattık ki, dernekler üyelerini temsil eder. Üyeleri her kim ise onların adına konuşur.

Önder Gazetesi’nin kurum olarak bir tek üyeliği Basın Konseyi’nedir.

Ötesi yok!

Önder’in kadrosunda sarı basın kartı sahipleri var, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Karadeniz Ereğli Temsilcisi ve üyeleri de var. Çalışanlarının tümü de SSK’lı.

Ama Ereğli’deki dernekle herhangi bağı, hem kurumsal hem üye olarak hiç yok.

Durum böyle iken, Önder’in adını kullanmak ne demek?

Yanıtını vermek istemiyorum.

Sadece şunu bir kez daha söyleme gereği duyuyorum:

 

Hiç kimse veya kurum bizim adımıza söz söyleme, talepte bulunma veya yazma hakkına sahip değil.

Ereğli’deki dernek de yayın organlarını değil üyelerini temsil eder.

Bu da bizi ilgilendirmez.

Lütfen adımızı bir daha kullanmasın.