Bir avukat abim gönderdi iletiyi: İletide Karadeniz’de ilk ve tek yat limanının Sinop’ta kurulacağı haberi vardı.
Haberin spotunda da şu bilgiler yer almış:
“Karadeniz’in ilk ve tek yat limanı Sinop’ta kuruluyor. Yerel Kalkınma Hamlesi Programı kapsamında hayata geçirilecek olan proje, bölgenin ekonomik, sosyal ve çevresel kalkınmasına katkı sağlayacak.”
Gözün aydın Ereğli.
Bir tren daha kaçtı işte.
“Bu kaçan kaçıncı tren?” diye sorarsanız size şunu söyleyebilirim.
2004 yılında Sosyo ekonomik gelişmişlik sıralamasında Türkiye’de 61 il merkezini geride bırakıp 32 sırada iken,
2022 yılında aynı konulu araştırmada, 32. Sıradan 199’a sıraya gerileyen Ereğli’den ne beklersiniz ki?
Bu bilimsel araştırma sonuçları bile kimsenin umurunda mı oldu sanıyorsunuz?
Peh peh peh!
İşte fotoğraf.
İşte gerçek.
İşte bir trenin daha düt düt düt dütttttt uyumaya devam diyerek kaçtığı haberinin devamıdır Sinop Yat Limanı olayı, konusu.
Hadi bakalım kolay gelsin.
Özür!
Çalışan var ise ‘kolay gelsin’ denir değil mi?
Ortada bir çalışan veya çalışanlar var mı?
Gördünüz mü?
Duydunuz mu?
Biliyor musunuz?
Hatta ve hatta konuşana rastladınız mı?
Ölü toprağının altında kalan Ereğli çoktan eleğini eleyip askıya asarak, yan gelip yatıyor.
Havaalanına sahip çıkamayan,
Demiryolunun sökülmesine sessiz kalan,
DDY tamirhanesinin yok edilmesini seyreden,
Eski hastane binası, terminali, belediye binasının yıkımına ilgisiz kalan,
Bir çevre yolunu yaptırmak için kılını kıpırdatmayan,
Toplumsal konularda çözümün işbirliği ile başarılacağı gerçeğine bile sarılmayan,
Hava kirliğine karşı mücadelede tek yürek olamayan,
Alemdar kahramanlığına istiklal madalyası verilme talebinde başarı kazanamayan,
Dahası çileğine, pidesine de sahip çıkamayan Ereğli elbette çukurda kalır.
Dedim ya ölü toprağı.
Girmişiz bir tepkisizlik mezarına orada yatıyoruz.
Oradan bile gökyüzüne bakıp, güneşi göremiyorsak, tabi ki yat limanı da gider.
Tabi ki, ta 1994’de başlatılan ve sonrasında salıverdim çayıra diye unutulan veya unutturulan yat limanı projesini birileri kapar.
Şimdi hadi bakalım kolay gelsin diye oturtalım mı lafı?!!
Ya Allah’ınızı severseniz bir düşünün ve geçmiş yıllardaki ses verilen dönemleri bir anımsayın.
Eskiden, otomobil fabrikası, Erdemir ürünlerine dayalı yan sanayinin kurulması, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Projesi konuşulurdu.
Kalkındırmada öncelikle yöreler kapsamına alınmanın önemine vurgu yapılırdı.
Çevre yollarının önemine dikkat çekilirdi.
Kdz. Ereğli’nin milenyumlu yılarda 250 binli nüfusa ulaşacağı seslendirilirdi.
Şimdi, Çinliler Türkiye’de bir değil iki fabrika kuracak ve Erdemir yassı mamul üretirken, “Ereğli limanı ile de cazibe merkezi” diyerek “gelin otomobil fabrikasını Ereğli’de kurun” diye bir söz duydunuz mu?
Ereğli yok.
Ereğli’nin her alandaki haklarını gündeme taşıyacak ve bu gündemi oluştururken ötekileştirmeden “birimiz hepimiz” diyecek bir abisi bile yok.
Var mı?
Siz sakın ola ki Sinop’a kurulacak yat limanı için canını sıkan veya sıkanların olacağını beklemeyin.
Olmaz!
Ereğli binmiş bir alamete, gidiyor freni patlamış bir otobos gibi kıyamete.