İlginç bir dönemden ve seçimden geçtik vede geçeceğiz. Kimin kazandığı çok önemli. Çünkü mülteciler ve kazananlar birçok şeye sahip olacak. Bu açıdan bakmak gerekir. Ne yazık ki gördüğümüz kazananların Suriyeli ve Afganlı mülteciler olduğudur. Nasıl mı kazandılar?..

Yıllardır düzgün maaş almışlardır ve almaya devam edeceklerdir.

Sağlık hizmetleri, ilaç bedavadır.

Ev kiraları ödenmektedir.

Çocuk başına para almaktadırlar.

Vergi vermeden kazanç elde etmekte ve Türk insanının önüne geçmektedirler.

Üniversiteye sınavsız girmekte ve karşılıksız kredi ve burs almaktadırlar.

Yurtlarda öncelikli ve ödeme yapmamaktadırlar.

Üç bey aylık eğitimle tıp eğitimini tamamlamamış olanlar bile doktor ünvanı verilip atanmaktadırlar.

Devlet  memuriyetine atanmakta öncelikleri vardır. (Polis, Asker!?..)

Polis ve yargıdan muaflar. Polise karşı gelebilmektedirler.

Türk gençleri ise üniversiteye girebilmek için sınavlardan geçmekte, aileleri para dökmektedir. Üniversite masrafları ailelerin üzerine yüklenmiştir. Burs almak çok zordur.

Yurtlarda yer bulmak başlıbaşına bir sorundur. Ev kiralarını ödemek ise öğrenci için mümkün değildir.

Türk vatandaşları ise hastaneden para ile randevu almak durumundalar, ayrıca ilaçlarına da katkı payı vermektedirler.

İşyeri açmak ise ayrı derttir. Bitmeyen açma izinleri Türkler için işkence haline gelmiştir.

Gösteri yapmak kanunla bizlere yasak, Suriyelilere serbesttir. Gösteri yapan bizlere ceza yanında cop, gözyaşartıcı gaz da eşantiyon/promosyon olarak verilmektedir.

Suriyeliler ise pala silahla rahatlıkla gösteri yapmakta, bayraklarını çekmekte ve yakmaktadırlar. Basında yer almadıkça hiçbir işlem yapılmamakta, polise de ben Suriyelim bana karışamazsınız diyebilmektedirler.

Türk Bayrağını yakmak biz çoğunluğa geçeceğiz, sizi kovacağız beyanatları normal hale gelmiştir. Kendi ülkesinde bile bu olanak ve haklara sahip olmayan ve hiçbir ülkenin vermediği yukarıda saydığımız hatta sayamadığımız olanaklara sahip olmak ve buna devam etmek onların kazancıdır.

Kendi ülkelerine bile faydası olmayan bu insanların bize ne faydaları olduğunu birileri açıklamalıdır..

Türk insanın ise borç, enflasyon, döviz, gıda, tahminen döviz sıkıntısından dolayı ilaç sıkıntısı ile karşı karşıya kalma ihtimali de düşünülmelidir.

Bir de ikinci dil Arapça olsun diyenler, Türküm diyemeyenler bayrağa karşı istiklal marşında oturanlar, Çanakkale Savaşı olmadı diyenler, keşke Yunan kazansaydı diyebilenler kazançlıdır.

Binlerce yıllık Türk geçmişini yok sayıp Araplaştırmaya yönlendirmeye çalışan Arap seviciliği ve merakı olanlar ortaya çıkmıştır.

Bunun sonucu ve amacı TC’nin yıkılıp parçalanmasıdır ki bu da SEVR’in devamıdır.

Yüz yıllık; dünyada örnek alınan devrimin yıkılmasını isteyenler kazanmıştır.

Bu ülke için hiç kan dökmemiş, bir katkısı olmayan vede olmayacak kendi ülkesi için bile savaşmayan asalak insanlar ülkemizin geleceği için oy kullanacaktır.

Ne idüğü belirsiz insanların bu ülkede kalmasını isteyip istemediğimiz ve bu insanların kullandığı oylarla bizim çocuklarımızın, torunlarımızın hatta gelecek kuşakların kaderini etkilemelerini izin verip vermememiz kullanacağımız oy’la belirginleşecektir.

Kullanacağımız oy’lar mültecilerden kurtulma cesaretini gösterip gösteremeyeceğimizi veya mültecilere yenilip esareti kabul ettiğimizi ortaya koyacaktır.