Eski insanların kültürlerini kopyalamak ve ona bağlı kalmak o toplumun kültürünün devamını sağlar. Tam olarak eksiksiz kopyalayamadığımız için insan kültürü sabit kalmak yerine buluş, atılım ile evrime yönelmiştir.
Bu olay bizde tam tersi olmakta, hem Batılı ülkeler (daha önceki yazılarımızda yazdığımız gibi) hem de geri kalmış Arap ülkelerinin baskısı altında tersine evrime zorlanmaktayız.
Böyle bir durumda gelişmeden, ilerlemeden bahsedilemeyeceği meydandadır. Burada ortaya çıkan durum kopya üzerine kurulmuştur. Birtakım şeyler kopya edilerek tersine evrimdeki topluma yeni buluş, gelişme gibi sunulup göz boyanmaktadır.
Buluşların olduğu ülkelere bakalım. Onlar geçmişte birtakım dersler çıkarıp bunları kendi lehlerine kullanmak özerine yenilikler, keşifler, icatlar ortaya koymaktadırlar. Bunları da tersine evrilen toplumlar/milletler üzerinde baskı amacı olarak kullanmaktadırlar.
Gelişmiş teknolojik ürünler, silah, gıda satışıyla tersine evrilen toplumları sömürmeleri, yeraltı ve yerüstü zenginliklerine el koydukları bilinmektedir.
Eski kültürü tam anlamıyla kopyalayıp ona bağlı kalan toplumlara örnek olarak günümüzde Amazon’daki kabileler, Hint Okyanusu’nda kimsenin giremediği adada yaşayanlar olarak görmektedir.
Geçmiş kültürü, birikimi inkar etmeden evrim mümkündür. Önümüzde Japonya, Kore, Çin kültür emperyalizme karşı direnip eski kültürlerinden faydalanıp kalkınmayı ve gelişmeyi başarmışlar ve pozitif evrime tabi olmuşlardır.
Tersine evrim dünkü güneşle, bugün yıkanan çamaşırları kurutmaya benzer.
Ya da 2000 sene önceki AT-DEVE binme kurallarıyla motosiklet, araba kullanmaya kalkmak gibi olacaktır.
Tersine evrilen toplumlarda en önemli etmen yanlış eğitim sürecidir.
Biat kültürüyle yetişen insanlar olacakları önceden fark edemeyecek, nelerin kendilerin zorluk, problem yaratacağını kestiremeyeceklerdir.
Eğer bu tersine evrime dinsel inançlarda karışırsa ki karıştırılmaktadır, her türlü kötülük acımasızlık, gelişim önünde durma çabaları artarak devam edecektir.
Yaşam bize her gün bir şeyleri öğretmekte ve katmaktadır. Tersine evrimde ise bu katkılar kabul edilmeyecek, biat edilen kültüre bağlanacaktır.
Tersine evrimde; klan, cemaat gibi topluluklar oluşur. Bireylerin aidiyet duygusu korku kültürünü geliştirir. Cemaat, klan toplumdan uzaklaştırılma korkusu ön plana çıkar. Bu da o toplumda YALAKALIK yapmayı artırır.
Tersine evrimin görüldüğü toplumlarda akılcılıktan çıkma, yozlaşma, metafizik güçlere, cine, periye, fala, büyüye inancın arttığı görülmektedir. Bu tür toplumlarda insanlar toplumda kaldıkça daha çok kaybettiklerini göremezler.
Tersine evrilen toplumun insanları değişmedikçe düze çıkmak mümkün değildir. Herkesin birbirine benzediği toplumda kimse yoktur.
Böyle evrilmiş bir toplum kurallar, kanunlar tarafından değil; kurnaz bir azınlık tarafından yönetilecek ve kazananda her zaman bu kurnaz olacaktır.
Bizi evrime götürecek yol tarihimizi iyi bilip hatalardan ders almak olmalıdır. Eğer bu hataları görmezden gelirsek, evrime de gelişmeye de kapımızı kapatmış oluruz.
Tarihini bilmeyen toplumlar geleceklerini oluşturamazlar.
Tersine evrim böyle bir şeydir.